stream
sarhoşsun, ve uyuman gereken
bir zaman diliminde oturmuş this empty flow dinleyip duvarları izliyorsun,
zihnin çok hızlı bir şekilde boşluğa doğru akıyor. boşluğa, çünkü, akılından geçip
yokolan ve bir daha hatırlamayacağın yüzlerce görüntü, ses, düşünce..
bekliyorsun ve beklemekten fazlasıyla sıkılmışsın. Bir şey olsun istiyorsun.
herhangi birşey.. biri gelip seni bu boşluktan çıkarsın istiyorsun. ve
korkuyorsun artık bunun gerçekleşmesinden. kendini güvende hissetmekten
korkuyorsun. herşeyden korkuyorsun anasını satayım. korkarak iletişim
kuruyorsun insanlarla, çünkü fazlasıyla hassassın ve insanlar fazlasıyla
bencil. arsız. bencil olmaya çalışıyorsun. bencilleşmeye. elinden, kendini değiştirmek
için hiçbirşey gelmiyor. bekliyorsun sadece.. jori sana şarkı söylüyor, sen boşluğa
kelimeler düzüyorsun. ve asıl ihtiyacın olanın, birinin gelip seni o boşluktan çıkarmaktansa,
o boşlukta seninle beklemek olduğunu biliyorsun. ama o boşluğa gelen-giden
olsun da istemiyorsun artık. kimseye dönüp bakmıyorsun. birileri geliyor..
birileri gidiyor. birileri birşeyleri bozarken, birileri de birşeyleri tamir
edebileceğini vaat ediyor. bak ben böyle iyiyim tamam mı diyorsun onlara. hiç
birşeyin yerine konmasına ihtiyacım yok diyorsun. kırılabilecek birşey kaldıysa,
sen devam et diyorsun. ben hiçbir şey hissetmiyorum artık diyorsun. bağışıklık
kazandım artık acıya karşı diyorsun. ama koca bir yalan bu. yalnızlığı kanıksadığını
söyleyişlerin de koca bir yalan. neyi beklediğini bilmediğini söylediğinde de,
yalan söylüyorsun... artık gerçekleri söylemekten korkan bir uçan balonsun. tam
bir fiyasko. bir duvar vardı eskiden. sonra yıkıldı. sonra daha sağlam bir
duvar daha ördün. onu da yıktılar. sonra iki üç kat kalınlaştırdın. oda
dayanmadı. sonra bir duvar daha. ve bir tane daha. ve şimdi duvar bile yok
ortada.. herşeyimi alabilirsiniz. size verebileceğim birşey kalmadı gerçi..
tekrarlar tekrarlar tekrarlar. tekrarların tekrarları. başa al, ve yeniden çek.
sonuç değişmez. son aynı, ara sekanslar farklı sadece. ve sonunu baştan bildiğin
bir filmin, başlangıcı farklı da olsa, tad vermiyor artık. o yüzden yeni birşeye
tahammül yok diyorsun. yeni bir patlamaya mesela. ama her an kapılıp gideceğini
biliyorsun. zayıfsın, fazlasıyla zayıf duvarların. ve geçen gece.. neyse, geçen
geceyi boşver.. geçen günleri boşver.. hiç birşey görme hiçbirşey duyma. imlayı
da boşver. düzeltme de. bırak nasıl yazdıysan öyle kalsın herşey. hatta nasıl
yaşandıysa öyle kalsın, düzeltmeye çalışma. yazma da olan biteni.. hatırlamaya
da çalışma. çözmeye de çalışma. anlayamazsın. bekle sadece. aptal bir film şeritinin,
neden defalarca başa sardığını merak bile etme. bu senin doğanda var. özün bu.
içinden çıkamayacaksın. ve içine de giremeyeceksin aynı zamanda. sen birşeyler
anlatırken, kimsenin sana birşey anlatmadığını görüceksin. sonra herşeyini çözen
o gözleri bir daha görmeyeceksin. çözünmemeye çalışmaktan da vazgeç o zaman.
bekle işte. hiç bir şey yazma.. ve geçen geceyi de boşver. bileklerin yerine
kestiğin o aptal bilekliğini de çöpe at bence, tamir ettireceğine.. basit bir
sinir kriziydi sadece dedin. ve basit olmadığını biliyorsun. ve basit deyip geçiştiriyorsun
herşeyi. hafife almak işine geliyor çünkü. hafife alırmış gibi yapmak herşeyi.
ve ertesi gün devam etmek zorunda kaldığın bir gün var önünde. sonra bir
sonraki gün. ve bir sonraki. film şeriti kendini yenilemeye devam ediyor. ve
zihnin bu dünyanın çok ötesinde. otobüse biniyor ve çığlık atmak istiyorsun.
herkesin nesi var böyle. asıl senin neyin var girdo? gördüğün şeyler
halusyunasyonun olabilir bence.. tüm kahkaha ve gözlerin arkasında gördüğün herşey,
senin deliliğinin bir kanıtıdır belki. delirdiğini düşünüyorsun artık ve buna
inanmak en boktanı. herşey, her geçen gün, kendini yenileyerek devam ederken,
herşeyi çözdüğünü nasıl iddia edebiliyorsun hala? işe yaramaz ve boş. boş ver öyleyse..
hiç birşey görme, hiç birşey duyma.
14 nisan 2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder