15 Mayıs 2008

bazen düş kurmak gerekir

bazen kendini
nedenini bilmesen de
huzurlu ve
her şey yolundaymış gibi hissedersin

huzur pek uğramaz ama sana
ve bir şeylerin yolunda gitmesinden öte
ters bile gitmiyordur işler
hiçbir yere gitmiyordur
yerinde sayıyordur
zaman akmıyordur
çakılıp kalmışsındır
her geçen gün
bir öncekinin aynı iken
tüm felâketler
ardı ardına gelir

otobüs için bile para bulamazken
evden çıkamazken
gidebileceğin en uzak nokta
yürümeye gücünün yeteceği en uzak nokta iken
ve dahası dostlarım
fatura nedeni ile kesilen
telefon
su ve
elektrikle oturmuş konuşurken
sigara sarmaya çalışırsın
-tütünün vardır hiç olmazsa-
daha sonra
çakmağı bulur
sigarayı yakar ve
camdan dışarı bakarsın

günlerdir süren yağmur
günlerdir süren soğuk
günlerdir süren cehennem
günlerdir süren şikayetler

yaya gelen postacılar
faturaları kapının altından iterken
yaya gidilen iş görüşmelerinden
kapı dışarı edilirsin

yine de başını kaldırmaya gücün yeter
günlerdir açmayan gri gökyüzü
şekil değiştirmiş
güneş doğmuştur nihayet
tekrar
olması gerektiği yerde
olması gerektiği şekilde
parlıyordur sana
sana parladığını düşünürsün
her şeyin senin için olduğunu
özel olduğunu
özel bir hayat sürdüğünü

yazar hayatı
yazar sıkıntısı
tanrı'nın
bazı insanlara
yazar olmaları için enjekte ettiği
hüznün şırıngası

kendini kandırıyorsundur oysa
ama buna ihtiyacın vardır
kendini kandırmaya
boka battığını düşünmektense
bokun içinde hazine bulacağına

ki önemi yoktur hazinenin
ya da başka birilerinin
seni bir hazine olarak görmesinin
elektriğin önemi yoktur
suyun önemi yoktur
telefonun önemi yoktur
bakkala gider
rica edip
para vermeden gazeteyi kurcalamak için
ilânlara bakarsın ayaküstü
birkaç adres not edip
gazeteyi yerine koyar
ve en yakın mesafeden
başlarsın dolaşmaya
ertesi gün
daha kötü hissedeceğini biliyorsundur

iş aramak
yokuş aşağı koşmaktır
iş bulmak ise
30 gün bir duvara tırmanıp
her maaş günü o duvardan atlamak
yere çakılmak
ve baştan başlamak

bıkmışsındır ama artık
umursamıyorsundur
çözmek istemiyorsundur hiçbir meseleyi
üzerinde adresler yazan kâğıdı
bakkaldan dönerken çöpe atar
“sikmişim” dersin güneşe doğru
“bugün tatil yapacağım”

evet evet
işsiz insanların
kendilerine verdikleri
ufak kafa tatilleri
iş aramadan geçirdiğin
ufak tatlı kaçamaklar

ve “her şey iyileşecek zack” dersin kendine
bir kadın kapıdan içeri girip
odanı ve kafanı toplamana yardım edecek
ve yatağa girdiğinde
orada olacak daima
“yazabildin mi bir şeyler” diyecek
“beşinci roman da bitmek üzere” diyeceksin O’na
ve mutfakta bir şeyleri deviren kedilerinizden birine
bir küfür savurup
uykuya dalacaksın
yaş kırk beş

15 mayıs 2008



5 Mayıs 2008

mükemmel bir yazar

artık yazamadığımı söyledi bana
boktan şeyler zırvaladığımı
sanki daha önceleri
farklı bir şey yapıyormuşum gibi

çok matah değil, biliyorum
bir insanın sürekli
kendi sikindirik hayatından
ya da kendi hayatının çok sikindirik olduğundan
en büyük acısından
ya da hangi gün nerde nasıl sarhoş olduğundan bahsettiği
saçma sapan ve birbirinin aynı bir dolu öykü yazması
hem çok zor bişi de değil bu
ve çoğumuzun bunun dışında
yapabileceği daha iyi bir şeyi yok
başka hiç bir şey yapmadığımızı söylemek istemiyorum
sadece
bunun dışında yaptığımız şeyleri
isteyerek yapmadığımızı söylemeye çalışıyorum
ki bunu da
yani yazmayı
isteyerek yaptığımız söylenemez
çoğu zaman

ama bir şekilde
bundan medet umar hale dönüşebiliyor bazılarımız
ya da bu sayede
olduğundan farklı görünmeye
iyi yazmak hiçbir şeydir dostlarım
bir at boku kadar etkisi yoktur iyi yazmanın
insanın kişiliği üzerinde

ama yine de
biri geliyor ve senden daha iyiyim diyor
bir diğeri, artık yazamıyorsun deyip sırıtıyor
sanki çok sikimdeymiş gibi tüm bu güzellik abideleri

dergi çıkabilir
dergi hiç çıkmayabilir
çıkıp batadabilir
hiçbir önemi yok bunun

zor bir şey başarmışız hissine bürünmeyeceğiz
ya da üzülmeyeceğiz aksi bir durumda
bakkala şarap alması için gönderdiğin kardeşinin
gelirken şişeyi düşürüp kırması
daha hüzün verici bana kalırsa
sabahın ikisinde
son parayla
ve geceyi atlatabilecek başka hiçbir çözüm yolu kalmadığında

ah evet tabii
saçmalıyorum
büyük laflar edemiyorum
büyük bir ruha sahip değilim çünkü
ve bunu ben kabul ediyorken
birinin tutup, boktansın demesi
oldukça komik olmalı
sizce de öyle değil mi?

artık yazamıyorum
doğrudur sayın bay gökkubbe
ama başta da dediğim gibi
yazmak hiçbir şeydir
ve insanlara
ya da bizzat kendine
yazılanlara göre değer biçmek
aptallığın daniskası

bu yüzden lütfen
bir daha, yazmak üzerine konuşmaktansa
peggy lee’nin
o harikulade sesine kulak verip
sessizleşelim

ki sakinleştirir de insanı, gerçekten
iyi bir hatun vokal
beth, karen, peggy, amanda, nina, rubella, alison

ama iyi veya kötü
herhangi bir sevgili
insanı uçurumdan aşağı sürükler
bunu isteyerek yapıyor olmasa da
yani göğe çıkardığını sanıyorken aslında

o yüzden bir kez daha
bir aşkın büyüsüne kapılmışken yaptıklarından
pişman olduğun günü hatırla
ve vazgeç
es geç
uzak dur,
daima uzak
laf yarıştırabiliriz
dilersen dövüşedebiliriz
ama bunu
müsait bir zamanda
tekrar düşünelim

girdap artık yazamıyor
girdap çocukça davranıyor
girdap teenage vari bunalımlarından çıkamıyor
girdap sitesine gelen bütün hatunları tavlamaya çalışıyor
sokak edebiyatının kalitesi düştü
girdap beni kıskanıyor

evet
pekala
tüm bunları bir kenara bırakalım
müzik
“you deserve” diyor peggy
ben de ona kulak veriyorum

kimse bana hak vermese de olur
ya da kulak
sikmişim kaliteli yazmayı


05.mayıs.2008

3 Mayıs 2008

yirmiyedi

ciğerlerim ağrıyor
evde tek başına
bir silahı olmalıydı
dünyayı içinden çıkarıp atması için
basit bir sıyrık gibi
ufak bir kurşun yarası
deliğini tıkaması için
nefes almasın diye
duymamak için ya da
sessiz film
izleme
karış
kaybol
beyaz içinde beyaz
siyah içinde siyah ya da

bir silahı olmalıydı
kendini kapı dışarı edebilmek için
bıçak işe yaramaz
hap işe yaramaz
kurşun işe yaramadı

oku ve geç
düşünme üzerinde
düşünecek bir şey kalmadı
bir çay koy hadi
zehiri ben ayarlarım
yapacak bir şey kalmadı
bekleyecek bir şey kalmadı
evde tek başına
mutfakta tek başına
bir silahı olmalıydı
bıçak işe yaramadı
sigara işe yaramadı
alkol işe yaramaz

alışkanlık her şey
bir noktadan sonra
fark edemiyorsun
geçiştiriyorsun
daha şiddetli bir patlama için

dört kişiydik
biri ağlıyordu
diğerinin omzuna yaslı
yolda tek başına
ya da onun gibi bir şey
Something In The Way

her şey başa dönüyor
bir süre sonra..
ölene kadar devam edenler
ya da kendini öldürenler
fark yok arada
üzülüp ağlamak da

ve devam edebilirim
şimdilik
ama yapmayacağım galiba
bir süre sonra

Something In The Way
Something In The Way


3.mayıs.2008