31 Mayıs 2005

son dakika golüne kadar dindar

sabahtan akşama kadar
beth’in o hüzünlü sesini dinleyip
oynadığım kuponun
ters gelmemesini umut ettim

hayır tanrım
lütfen
bu kez olmaz
paraya ihtiyacım var

bir ara annem geldi
“bugün kadir gecesi”
“evet” dedim, “duydum, öyleymiş”
“5 saat var iftara
ve nasıl olsa hiç bir şey yemiyorsun
bare bir niyet et de
oruç tut bugün”

“ederim” dedim
ve niyet ettim
kabul ederse
ki etmese de
onun bileceği iş bu

ve ezan okundu
ve bir kupon daha hazırladım ben
iyi gidiyordu
son dakika golüne kadar

hey tanrım dedim
senin için oruç tutuyorum
cennet umurumda bile değil benim
yak beni
öldür
mahvet

bak diğerlerine
onların tek istediği cennet
sen siklerinde bile değilsin
nasıl kanabilirsin buna?

ve bir kupon daha hazırladım çarçabuk
ve üçüncü kez son dakikada kaybettim
yirmialtı milyon
çünkü bahisçiler sürekli
kazanacakları takdirde alacakları
ikramiyeyi kaybettiklerini düşünürler
işte bu yüzden ben
her gün
milyarlar kaybediyorum

bir bira açtım sonra
oysa tek istediğim
doğru tahminlerdi
cennet değil


31mayıs2005

12 Mayıs 2005

yaşam ve akciğerlerim

saçmaydı
bastan sona
komple bir şekilde
düzülmüş gibi hissediyordum kendimi
çıkamıyordum bir türlü
son bulmasını istiyordum
herhangi bir son
ama ölmene bile izin yoktu

ne saçma bir hayat diye düşündüm
sigaramdan bir duman alıp
yoluma devam ettim
ciğerlerim
üçüncü kez patlarsa
ölebilirdim

ama sorun değildi
yaşıyor da sayılmazdım zaten
bir aşağı bir yukarı
bir ileri bir geri


12.mayıs.2005

bu şeyi sevdim

yatırılmış ve yatan
bir çok bahis kâğıdı
bülten
yarinki bülten
puan durumu
ve kitaplar
ve bozuk bir diskman
ve anlatsam inanmaz kimse
bekliyorum
tam burada
bu şiirden daha kötü ne olabilir?
son bir yılımdan daha kötü
her neyse


12.mayıs.2005

işe yarar bir ölüm şekli

herkes her şeyi biliyor
ve ben hiçbir şey bilmiyorum
ne tuhaf

çok şey yaşadım
ama hâlâ
anlatacak güzel bir hikayem yok
ve toplum içinde nasıl davranılır bilmiyorum
bazen deniyorum bunu
ama çoğu zaman boş veriyorum
komik görünüyorumdur muhtemelen
ya da aptal

yine de oldukça rahat biriyimdir - bazen
özellikle kendi kentimde
ya da kendimden biriyleysem

üzerime ne giydiğim
ya da saçım
umurumda bile değil
nasıl göründüğümü umursamam
ya da
sizin beni nasıl gördüğünüzü

ama bazen
rahatsız edebiliyor bakışlar
zor
gerçekten çok zor bişi insanlar arasında yasamak

ve, nedenini bilmiyorum ama
bazen çıldırıyorum
yoldan gecen birinin kafasına
kola dökmek istiyorum
acaba ne tepki verir?
sadece merak
ya da otobüs tiklim tiklim dolu iken
bir çığlık atmak

ama hayır
daha yeterince delirmedim
biraz daha zaman
belki otuzumdan sonra
-tabi o zamana kadar dayanabilirsem-
arka balkondan atlarım

"yeterince yüksek değil" diyorum aşağı bakıp
bazı sabahlar
"öldürmez"

ve geçen gün
istanbul’dan izmir’e
bir ölüm yolculuğundayken
bilete takıldı gözüm
kaza halinde sakat kalırsam
otuz milyar veriyordu şirket
evet dedim
iyi para
bir kaza için dua etmeye başladım
ölecek ve ailemi zengin edecektim
arka balkon beş para etmezdi


12.mayıs.2005

dünyanın en güzel şeyini istiyorum

dünyanın en güzel şeyini istiyorum

bugün yeliz aradı,
sanırım mastürbasyon yapıyordu,
inliyordu telefonda.

"alo" dedim.
"boşalmak üzereyim adamım" dedi.
"’napabilirim" dedim,
napmam gerektiğini bilmiyordum.
durdu
kesti inlemeyi
"sence dünyanın en güzel şeyi nedir?" dedi.
"intihar" dedim.
"saçma" dedi.
"hayır" dedim.
intihar güzel bir şeydir,
eğer ölen sensen.

"seni istiyorum" dedi bana.
"aynı dertten muzdaripiz o halde" dedim.
"ne?"
"benim istediğim kişi de beni istemiyor."
"iyi geceler."
"sana da."


12.mayıs.2005

abrakadabra

abrakadabra

ve yine izmir’deyim
ve son zamanlarda şiir yazıyorum
hoşuma gidiyor bu
kısa ve düzensiz mısralar
öykü gibi değil
zorlamıyor adamı
yazarken elin yorulmuyor
sikerim deyip yarıda kesmiyorsun
ve hoşuma gidiyor
anlıyor musunuz?

eğer beğenmiyorsanız
bu sizi ilgilendirir
ve eğer beğeniyorsanız
bu da sizi ilgilendirir
değer yargılarınız benim için hiç

müzik dinleyip şiir yazıyorum
hepsi bu
tamam mı?


12.mayıs.2005