20 Mayıs 2019

biraz kimsesiz kalabilir miyiz lütfen..

biraz kimsesiz kalabilir miyiz lütfen.. 

kayboldum.. 
boşuna arama, 
beni bulamazsın. 
düştüğüm yerde 
kendimi aramaktan vazgeçtim 

solungaçlarım çalışmıyor artık 
ama boğulduğumu bile hissetmiyorum 
bu nasıl bir şey biliyor musun? 
baş harfimin ne olduğunu hatırlıyor musun? 

kaybolduğumu söyledim sana 
ve boşuna arama 
kapsamaz 
kaplandım 
kapaklandım ya da 
her nasılsa işte 

"hey naber? nasılsın?" 
akış..  
akıyor yani hâlâ 
ama ne yöne olduğunu 
göremiyorum artık 

yoldan çıktım 
tarif edicek kimseyi de 
göremiyorum bu karanlıkta 
burası çok karanlık 
beyaz bir karanlık bu 
hiç renk yok 
gece bile 
gündüzün farklı bir evresi 
değişmiyor zaman 
akıyor sadece 

kayıptayız 
hayır kaybetmedik 
kayıptayız sadece 
eksi hanesine çizilen 
bir kaç saniye  
olan biten bu 
saniyeler, dakikaya 
ve sonra yıla dönebilir 
değiştirmeye çalışmıyorum hiçbir şeyi 
değişimden ziyade 
kendin olman gerekir 

beni arama, dedim sana 
bulamazsın 
hayır saklanmıyorum 
hepsi beyaz sadece 
her şey aynı tonda 
renkleri seçemiyorum 
duyguları hissedemiyorum 
nerdesin? 
nerde olan ne? 
önümü göremiyorum 
arkama dönemiyorum 
öyleyse bu bir sobe 
kendi kendime 
kendimce 
basit bir oyun 
fazlasıyla basit 
karmaşıklaştıran insanlar 
ben değilim 
ben hiçbir şey değilim 
ben hiçbir şeyim 

başa dönüyor önce 
sondan başa 
baştan başa 
daima başa 
başı kimin çektiği meçhul 
dönüp dolanıyor elime verilen ip 
kördüğüm edip 
hadi çöz diyorlar 
çözüyorum 
ve bir yenisi daha ekleniyor 
bitmeyecek 
bitmesi de gerekmiyor 
çözmeye çalışmaktansa 
bir çakmak alıp 
yakmalısın 
ipi ya da 
sözcüklerini 
sağır ve dilsiz 

ses geçirmez bir odada 
tek başıma kalmak istiyorum 
son dileğim bu  
ölmeden önce 


9 Mayıs 2019

Fanzin mi Dergi mi? Seviyor Sevmiyor.. civciv çıkacak kuş çıkacak.. yallah cinler yallah.. kış kış cinler kış kış..

neden bu özellikle 2010 sonrası fanzin çıkaran arkadaşların istinalar hariç büyük bir çoğunluğu, bandrollü bir kitap çıkarmak konusunda bu kadar aceleci ve istekli davranıyor ve bu isteği de gerçekleştirecek saçma sapan yayınevlerine teslim oluyor? merakımdan soruyorum sadece.. ki aynı arkadaşlar,  eminim imkanları ve fırsatları olsa fanzin değil dergi çıkarırlardı ki ilerleyen zamanlarda dergiye dönüşenlerini de gördük.. burada da sıkıntı yok ama, elma ile armutu karıştırıp, ülkedeki fanzin piyasasını da ÇORBA etmenin anlamı yok...

yap abicim sen gene mecmuanı, adına fanzin demek zorunda değilsin, gene alacalı bulacalı renkli kaliteli kağıda bas yayınını, dergi de.. bandrolsüz sürüyle dergi var ülkede, sıkıntı yok.. he bana düşmez bir neşriyata "bu fanzin değil" demek ki öyle bir şey demeye çalıştığım da yok, sadece fanzinin ülkede giderek popülerleşmesi daha doğrusu popülerleştirilmesi sonucu, başka bir içsel arzuya kapılıp yapılıyor bu işler... sorun bandrollü bir eser yayınlamak da değil ki benim de çıkacak tao nasip ederse minicik bir öyküm, booklet şeklinde, sıfır adam'la ortak olarak... o da sıfır adam'ın ricası ve katkısı olduğu için olacak...

demeye çalıştığım şey şu, fanzin yaparken ki amacınız ne? yazdıklarınızı fanzin olarak yayınlama amacınız? bunu merak ediyorum.. do it yourself ilkesi ve mantelitesi ile hareket eden iki üç yayınevine gönderip, red yeseniz, sonra kendiniz kendi kendinize kendi 'KENDİ'nizi fotokopi olarak yayınlamaya devam etseniz olmaz mı mesela?  para vermeyecekler size.. daha çok baskı ve daha iyi dağıtım ve daha çok kişiye ulaşmak içinse eğer, o zaman en başta fanzin çıkarmayı seçmekte hata yapıyorsunuz gibime geliyor...

bi denyomatrix eleştiriye önlem alalım: "fanzin piyasası" dedim diye gelebilir.. fanzinle piyasayı beraber andığım için.. geldi daha önce.. aklına geleni cebine koy kardeşim..

hadi çavbella..