14 Nisan 2009

çalarak yaşayanlara

çalarak yaşayanlara

bazen kendini
bir aptal gibi hissedersin
yaşanan onca şeyin karşısında
ayakta durmaya çalışırken
geri zekalıymışsın gibi hissedersin kendini
boktan bir hisse kapılırsın
ve bir hisse ararsın kendine
olur olmaz her yerde
sana ayrıldığı söylenecek olan
özel bir bar taburesi ararsın
özel olan herhangi bir şey
bir kuş mesela
hediye paketi yapılmış bir kuş
havaya salman için
havaya salarsın çünkü
kafeslenen sensindir
ve kimse görmez önündeki telleri
özgür olduğunu düşünür herkes
özgür ve umursamaz
ve yine de
onlara ters gelecek
bir hareket yaptığında
seni fevri hareket etmekle suçlarlar

ve bir sonraki dizeyi düşünürsün inatla
bir sonraki gün yerine
bir sonraki dize

kapana kısılmışsındır oysa herkes gibi
bir fare gibi kapana kısılmışsındır
ve inat ediyorsundur yaşamaya
hayır! ben o peyniri yemeyeceğim dersin
hayır! üzerime kaynar su dökemezsiniz dersin
köşeye sıkıştığını bilirsin
öfkenin acıya dönüştüğünü bilirsin
en zor zamanlarda, en sert müzikler
seni kendine getiren
öfkeli adamlar
seni kendine getiren
öfkeli sesler korosu
öfkelisindir sen de en az onlar kadar
ve öfkeni içine atmaktan başka
yapacak bir şey bırakmamışlardır sana
kendimi bu hale getirebildiysem dersin
sana neler yapardım hayal et
ama yapmıyorum
çünkü acıyorum sana
ve kimsenin bana acımasını istemezdim
ve kimsenin bir yalancı olduğumu düşünmesini de istemezdim
ama her şey
bir noktaya kadar gelip
başa sarar daima
ya da kaset sarar
ve çıkarıp inatla onu yuvasından
tamir etmeye çalışırsın
aynı sesleri duyacağını bildiğin halde
aynı yerlerde

ve sonra
aradan yıllar geçince
sıkar artık seni bu bant kaydı
değişime değil
kendine gelmeye ihtiyacın vardır senin
içindeki her şeyi
bir tükürükle çıkarıp atmaya
kusmak değil, hayır
tükürmek

ve sen hiçbir zaman
yapmak zorunda olduğun işlemlerin
içine sinmediği bir işte
çalışmak istemezsin

bu yüzden buradasındır zaten
bu yüzden hala evden çıkamıyorsundur
bu yüzden tek başına oturmuş
müzik dinliyorsundur saatlerce
ve geri zekalı olan sensindir aslında
çelebi hava servisi ya da
amcor packaging ya da
elektromed ya da
girip çıktığın daha niceleri değil
sensindir aptal olan
senin gibi düzinelercesidir
düzülesi düzineler
hemen evlenip çocuk yapan
sonra kendini bağlayan düzineler
ellerini bağlayan
dilini bağlayan
öfkesini yatıştıran
bir çocuk edinen düzineler

nedir ki çocuk
dünyada düzinelercesi var
düzen ya da düzülen tarafa geçmeyi bekleyen
bazen düzen bazen düzülen düzineler
ve hiçbir zaman önemsemeyen
hangi tarafta olduğunu
elim sende oynayan
dünyanın kuralı bu diyen
uyanık olmak zorundasın diyen
kurnaz olmak zorundasın diyen
takma, boş ver, onlarla uğraşılmaz diyen
öfkesini daima
kendilerinden güçsüzlere kusan düzineler
sert bir duvara çarpınca
arkasını dönen hemen
zorlamayan hayatı
hedefleri olmayan
inancı olmayan
düş gücü olmayan
sürüyle adam

sürüyle adam gelir sana
ve boşuna uğraştığını söyler
teslim olman gerektiğini söyler
beyaz bayrağı salla der
sırıtıyormuş gibi yap
meselelerin üzerine fazla kafa yorma
irdeleme hayatı
dünya değişmez
değiştiremezsin dünyayı
uymak zorundasın

onlara bakar ve
acizliklerine acırsın
ama sen de acizsindir aslında
elinden gelen tek şey
küfür edip, bağırıp çağırmak olur
o adi, üç kağıtçı götlerin ofislerine girer
sekreterlerinin dur ikazlarına karşılık vermeden kapıyı açar
ve sertçe çarparak kapıyı
gözlerine bakarsın patronunun
“burada borcundan daha büyük hasara neden olabilirim” dersin
“ve yaratacağım hasarı karşılamaz maddi durumum” dersin
“ve ruhumdaki öfkeyi de yatıştırmaz bu” dersin
korkutursun onu
korkutursun ama
sen de korkuyorsundur aslında
üç buçuk atmasan bile korkuyorsundur
kendinden korkuyorsundur
öfkenden korkuyorsundur
yapabileceklerinden
adamı boğarak öldürmekten
fiziken güçlü olmasan bile
delirip üzerine yürümekten

bunu yaptın daha önce
defalarca yaptın bunu
başkaları için yaptın
kendin için yaptın
hak edileni almak için yaptın
hak edileni vermek için yaptın
kavga etmeyi sevmesen bile
etmek zorunda kaldın defalarca
abin için ettin
yeğenin için ettin
dostun için ettin
ama şimdi
burada
o lanet olası büyük büyük büyük şirketlere karşı
oturmuş bir şiir yazıyorsun
elinden gelen tek şey bu çünkü
ve o yasal hırsızlara karşı
söyleyebileceğin hiçbir şey
durumunu değiştirmez

ısrar edersen
yüzsüz olursun
başını öne eğer, susarsan
koyun olursun
ve çoğunluğun aptalı oynadığı bir dünyada
ne kadar çok zeki olursan
o kadar çok aptal yerine konulursun

hiçbir şey değişmez
ve seni değişmeye zorlar herkes

sinirden ağlamaya başlar
sonra bir sigara yakarsın
ve sonra bir sigara daha
sigara üstüne sigara
kendini öldürmeye çalışıyormuş gibi
kendini öldürmeye kadar gider yani
buna kadar götürtürler adamı
sigara ya da tüfek
ne fark eder ki?
ne önemi var ki zamanının
emeğin ne önemi var
27 günün ne önemi var
400 kağıdın ne önemi var
şiir var hala
sihir de olmalı öyleyse
buralarda bir yerlerde olacak
bir hayal görüp
kendini iyi hissetmen için
biliyorsun diyecek sana
geri alacağını biliyorsun
kaybettiğin her şeyi
senden çalınan her şeyi
linç edilen her şeyi
ruhunu korumaya devam et
kelimelerini korumaya devam et
öfkene sadık ol
acına sadık ol
ve bekle sadece
ölmeden bekle
zamanı gelecek

kendini kandırma diyenler
aptal olduğunu düşünenler
düş dünyasında gezdiğini söyleyenler
kapatıldıkları kafeste
sirklerine devam edebilirler

ben oyun oynamıyorum burada
kurallarınızı da bilmiyorum
ve kazanmaya da çalışmıyorum
kendim olmak istiyorum sadece
kendime kalmak istiyorum
kendi başıma kalmaya çalışıyorum
ve üzerinize içmemi istediğiniz
bir bardak suda boğulduğunuz zaman
ben sigaramı yakmaya
devam ediyor olacağım

aptalca gelebilir evet
ama en baştan beri
bir aptal olduğumu söylediniz zaten
o halde şimdi çenenizi kapayıp
terbiyecisini yutan aslanın
filmini izlemeye devam edin

14.nisan.2009


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder