menü içerik felan falan
31 Ekim 2019
between us and the light
between us and the light
evden
çıkmama konusunda kendi kendine yemin etmişti adeta. insanlarla
görüşmemek konusunda da. balkona dahi çıkmıyor, camdan bile
bakmıyordu. güneşi görmeyeli, havanın kapalı mı yoksa açık
mı olduğunu bilmeyeli, yaklaşık 786 gün olmuştu.
bu
hale nasıl geldiğini bilmiyoruz karakterimizin, bize kalırsa
kendisi de bilmiyordu. bu, aniden oldu. en son eve girdiğinde, bir
daha çıkmayacağım gibi bir karar ile girmiş değildi, böyle bir
karar vermiş de sayılmaz aslında, yani ortada kendi kendine
verilen bir söz, istem, and içme, ya da bu tip bir şey söz konusu
değil.
sadece,
günlerden bir gün, öncesinde olan ekstrem bir şeyin olmadığı
günlerden bir gün, eve girdi ve bir daha dışarı çıkmadı.
bakkal için bile. odasından dahi sadece tuvalet ihtiyacı için
çıkıyordu ki o da odanın kapısının bir metre kadar çaprazında
idi ve evin ortasındaki ışık almaz güneş görmez holdeydi.
kendi odasının panjurlarını da hiç açmıyor, annesi açmak
isteyince de engel oluyor, hatta odasının florasanını bile anca
odada kaybettiği ya da telefonunun fenerininin ışığının
yetmediği zamanlarda açıyordu. telefonunu da açmıyordu gerçi,
yaklaşık 300 gündür, daha doğrusu uçuş modundan çıkarmıyor,
uçuş modundayken de sadece wifi açık kalıyordu. insanlarla
iletişim sağlayan tüm uygulamaları da yaklaşık 300 gün kadar
önce silmişti.
bak
o gün bir karar aldığını söyleyebiliriz işte. telefonunu bir
daha açmamaya karar verdiği gün yani. aslında kesin bir karar da
sayılmazdı bu ama, yine de, önce tüm sosyal medya uygulamalarını
silmiş sonrasında da whatsup, e-posta ve benzeri, insanların
kendisi ile iletişim kurmasını sağlayacak uygulamaları,
siteleri, her şeyi hem de her şeyi def etmişti hayatından.
neden
yaptığını sorarsanız ben de bilmiyorum, yani henüz.. çünkü o
güne daha gelmedik. ama gelecek kaçınılmaz olarak, bu hissiyat ve
arzuyu, her geçen gün baskın kılıyor.
peki
napıyorum evde, pardon yanlış yazdım. peki napıyor karakterimiz
evde diye soracak olursanız yine koca bir hiç ile karşılaşabiliriz.
kitap okuyorum diyordu başlangıçta, yine evden çıkmadığı
ancak insanlarla iletişim kurmaya devam ettiği dönemlerde ama tüm
kitaplarını, tümünü, hepsini, tamamını, sahaf olan yakın bir
dostuna, istanbula, kadıköye, göndermişti, gelecek olan parayı
dahi düşünmeden üstelik. film mi izliyor? pek sayılmaz. izlediği
oluyor ama hissiyatsiz ve donuk bir halde hikayeden çok, mimikleri,
yüz ifadelerini, ses tonlarını yani duyguyu anlamaya çalışarak.
hissetmeye değil anlamaya. burası önemli. bunu porno izlerken de
yapıyor. elini aletine hiç götürmeden izliyor, insanların
sikişmesini, siki kalkmadan. klipler izliyor sonra. yine duyguyu
anlamaya çalışarak. bakın burada hissetmeye de çalışarak
diyebiliriz, çünkü son zamanlarda, epey epey uzun bir “son
zamanlarda” söz konusu burada, hiçbir şey hissetmiyorum. pardon
yine yanlış yazdım, hissetmiyor kahramanımız.
kahraman
mı? kahraman demeyelim, yanlış anlayanlar olabilir. her konuyu
bilinçli olarak, yani kasten, yanlış anlamaya meyilli insanlar,
çoğunlukta. ya da anlamazdan, duymazdan gelmeye meyilli, diyelim.
bu ikincileri daha çok gibi sanki. ki kendisi de buna zorluyor bir
süredir kendisini. hiçbir şey hissetmiyor olabilir ama anlamıyor
deyil. anlam ve his birbirinden bağımsız olmamasa bile iki ayrı
kutuptur. his önce gelirdi onun için, anlam ve mantığı sikip
atmıştı, çocukluğunda. sonra hissettiği şeyler zihnini sikip
atınca, psikolojik enfermasyonu bir hayli karıştı ve
halüsinasyonlar görmeye başladı, hala görüyor. hah işte bakın,
aslında yalnız da sayılmaz kendisi. odasının içinde ki ölü
insanlarla yaşıyor. ölüler ve hayaletler ile. bir de hiç
yaşamamış, bu dünyaya doğarak gelmemiş desek daha doğru olacak
burada, kişilerle. bir de anne abla ve yeğen ile.
2022
yılı şubat ayındayız. iş aramayı bırakalı çok oldu
elemanın. tamı tamına 23 ocak 2018 yılından beri işsiz. tam
olarak da 17 nisan 2019’dan beri iş aramıyor. engelli raporu alıp
son şansını engellilerin iştirak edebildiği kpss’de denemişti
ama o da fos çıkınca, evde pinekleme oyununu iyice uzattı. rutin
olarak gözüktüğü psikiyatri servisine de gitmiyor artık.
öyküler
yazıp duruyor kafasından. kafasından evet. kelimelere dökmeye de
ihtiyaç duymuyor artık. karşı duvarında ona bakan bir pac ve bir
matilda posterinin az sağ ve az üst tarafında ki akrebi izlerken,
yelkovan değil akrep, müzik dinliyor. kulaklıktan. son ses. hep
aynı şeyleri dinlediği de söyleyenebilir ama galiba uzun uzun bir
zamandır sadece müzik piyasasını takip ediyor kendisi, bir de
porno sektörünü. tamı tamına 3 senedir, yani eve kapanmadan çok
çok öncesinden beri de mastürbasyon yapmadı ama. sadece gözlere
bakıyor, yüz ifadelerine, ses tonlarına, ve senaryolu filmlerden,
porno olmayan senaryolu filmlerden söz ediyoruz, daha gerçek
buluyor o spontane gonzo filmlerinde ki duygu ve ruh halini. gerçeği
aradığını da söyleyebiliriz ve burada siz hep bir ağızdan
“yanlış yerde arıyor denyo” da diyebilirsiniz. ancak hemen
karşı koltukta oturup büyük bir öfke ile gözlerini
kahramanımıza dikmiş olan halüsinasyondan seçil, bir siktir
çekmesine neden olur elemanın size. gerçek nedir, ne ile beslenir
sorusunun cevabını, bi gram acid kullanmamış, burnundan
yanlışlıkla halüsinojen bir şey kaçmamış, bir insan, idrak
edemez, diye düşünüyor. düşünüyordu.. artık pek fazla
düşünmüyor da. düşünmemeye doğru evriliyor zihni. yavaş
yavaş. önce hissiyat kayboldu. şimdi de yavaş yavaş, düşünceler,
fikirler, kelimeler ve anlamlar kayboluyor.
annesi
için üzülüyordu bir zamanlar, daha doğrusu onun bu haline annesi
üzüldüğü için üzülüyordu, artık bu durumu da siklemiyor.
bütün gün 23 inçlik koca ekrandan 23 inçlik penisleri emen
hatunların göz bebeklerine bakıyor. bir de, müzik dinliyor.
demiştim ya. bir de, filmler diziler izliyor, daha çok orta doğu,
balkanlar, uzak doğu, slav ve kuzeyli kardeşlere ait filmleri.
amerikan sinemasından da dizilerinden de nefret ediyor. onları da
izliyor arada tabii de, canı yeşil perdeli vizörler ile bol
efektlerle ve saçma sapan senaryolarla milyar dolarlar nasıl ziyan
ediliyor görmek isterse canı.
intihar?
bir zamanlar yazdığı tüm öykülerin sonu intihar ile biterdi.
yarattığı karakterlerin yüzde doksanı intihar etmiştir.
bekliyor. hepsi bu. şimdilik... sadece.. bekliyor. beklemeye devam
edip etmeyeceği belirsiz. bunu biliyor sadece. her şey belirsiz
tanrısını satayım. her şey.
ha
bir de, geçenlerde, yine, sadece dünyada olup biten isyanları,
eylemleri takip etmek için bir sosyal medya hesabı açmıştı
kendisine, fake olanlarından. evet, yıllardır yaptığı şeylerden
biri de bu. isyan haberlerini, görüntülerini, takip etmek. biri
istikamet verse, koşarak çıkar aslında evden. gaz bombalarının
önüne atar kendini. sadece, inanmıyor artık. bir şeylerin,
yaşadığı ülkede değişebileceğine.. dünyada? pek tabii. buna
inancı katıksız hala. belki de inancı olan tek şey de bu kaldı
ortada. hissetme duyusunun tamamen silindiği, anlamlarında birer
birer içinden uçuverdiği bir süreçte, geçmişe bir mektup
göndermiş oldu.
ve
tam bu sırada, özlem, bir sigara uzatıp, “yeter” dedi,
“şarkıyı değiştirelim artık, abim nerde kaldı lan, torbacı
paket mi oldu yoksa bizim, başka yerden mi alıcak malı?”
“bilmiyorum”
dedim. şey pardon, yine yanlış yazdı. pardon, yine yanlış
yazdım. yine yanlış yazdım diyecektim, bir önce ki, “yine
yanlış yazdı” da..
iç
içe ve karmakarışık hikayelerimin, sonu.
31
ekim 04:30
*başlık
możdżer, danielsson, fresco’a ait bir albümün adıdır, bu yazı
da dinlenen track ise “pub 700”, o albümden.
---
27 Ekim 2019
Pinero - türkçe alt yazılı
2016 yılında açtığım, macerası beş ay süren dükkana adını veren, Miguel Piñero' nun biyografik filminin altyazısını senkronladım, hiçbir sürüme altyazı uymuyordu, elime 2003 yılında geçen vcd ise iyi de olsa türkçe dublaj olan 360p bir versiyon idi.. upload bana ait..
Pinero Tükkan: https://www.facebook.com/pinerotukkan/
Download link:
26 Ekim 2019
Wu Tang: An American Saga - Sezon 1 - Türkçe Altyazılı
ilk sezonun bölümlerinin download linkleri. kendi uploadım, sorun çıkarsa ses edin..
imdb: https://www.imdb.com/title/tt9113406/
imdb: https://www.imdb.com/title/tt9113406/
- https://www.icloud.com/iclouddrive/0JPIMCK9QdCd0hSDJTUu_d0WA#Wu_Tang_An_American_Saga_S01E01
- https://www.icloud.com/iclouddrive/0l7H-BxhBjb87zv7WlS-dOd9g#Wu_Tang_An_American_Saga_S01E02
- https://www.icloud.com/iclouddrive/09KKnE8Rn6kJW9LZCeTNAKUjw#Wu_Tang_An_American_Saga_S01E03
- https://www.icloud.com/iclouddrive/0umfLABnhzpMQ0604oTco0hwg#Wu_Tang_An_American_Saga_S01E04
- https://www.icloud.com/iclouddrive/0jseifLmPhTCWd4cgIpvJ7Tng#Wu_Tang_An_American_Saga_S01E05
- https://www.icloud.com/iclouddrive/0J-vu8BN1TG4NHvIdRCa02WfQ#Wu_Tang_An_American_Saga_S01E06
- https://www.icloud.com/iclouddrive/0UfSaGOnDXIwNU-MTXvAf3a9w#Wu_Tang_An_American_Saga_S01E07
- https://www.icloud.com/iclouddrive/0CWH9wccZXiRpqtyhiu4ADHpQ#Wu_Tang_An_American_Saga_S01E08
- https://www.icloud.com/iclouddrive/0XQwv1PAFy0WRNxIBHdBbrUmA#Wu_Tang_An_American_Saga_S01E09
- https://www.icloud.com/iclouddrive/0ps_5QYA2LUrbyV9HIvZCrrKg#Wu_Tang_An_American_Saga_S01E10
online izlemek için: https://yabancidizi.org/dizi/wu-tang-an-american-saga
15 Ekim 2019
14 Ekim 2019
zebelliyat30
zebelliyat30 final sayısı - pdf
ve ara ara atacağım tüm eski işlerin adresi https://issuu.com/girdapzackunthatow
ve ara ara atacağım tüm eski işlerin adresi https://issuu.com/girdapzackunthatow
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)