19 Mayıs 2009

handsome and gretal

ölümsüz günler geride kaldı artık
sonsuza dek hatırlanacak olan o
dünyanın etrafında döndüğümüz günler
herkes bizim etrafımızda dönerken
kafamız dönerken
cigaraları dönerken
her gün düşsel anlamda köşeyi dönerken hatta
yırtacağımızı sandığımız günler
çalışmak yok
uyumak var sadece
takı tezgahı açar ve alkol paranı karşılarsın
sigortanın önemi yok
kiranın önemi yok
"faturaların canı cehenneme" dediğimiz günler

bir gün
düş kurmayı bırakıp
gerçek anlamda köşeyi dönüyor
ve çıkmaz sokağa girdiğini fark ediyorsun
birbirinin aynı olan koridorlar silsilesi
ışık bir yanıp bir sönüyor
güneş gelip gidiyor
ay gelip gidiyor
para gelip gidiyor
sen de işe gidip geliyorsun
her geçen gün
bir öncekinin aynı
hiçbir şey kalmıyor aklında
tek bir kare görüntü yok düne dair
unutmaman gereken tek şey
ertesi gün kaçta iş başı yapacağın
geriye kalan her şey
ertelenmiş
gün boyunca kafanda dolanan tek düşününce
eve gidip uyumak oluyor
eve gidip uyumak
eve gidip uyumak
bir an önce
bugün bitsin
bu hafta bitsin
bu ay bitsin
bu sene bitsin

beklentisiz bir şekilde
zamanın geçmesini beklemek
hadi bir sigara yakalım
beş dakika daha öldürelim



bugün
iş yerinde
"sigara içmek öldürür" dedi adam
ve ben de ona
zamanı öldürür, demek istiyorlar, dedim
ve iyidir zamanı öldürmek
kazanacak bir şeyimiz kalmadı
kaybedecek bir şeyimiz de olmadı
ilerleyen dakikalarda
skorda herhangi bir değişiklik beklenmiyor
hayat maiden koşusundan farksız ve
27 sene önce yüksek ganyan verdiğimi biliyorum
ama jokeyini öldürmek isteyen bir atım ben
o yüzden üzerime bahis oynamak yerine
gidip bir iş arayın kendinize
yazarlık
ölene kadar boktan işlerde çalışmayı gerektirir çünkü
ve ancak öldükten 50 yıl sonra
hâlâ adınız anılıyorsa,
yazar olmuşsunuz demektir
ki bunun da size
bir yararı olmaz

o yüzden Tolgur
"yazılarımı onayla ya da bu işi bana bırak" demektense
10 sene önceme geri dönüp
ardımda bıraktığım ekmek kırıntılarını takip et
yok etmeden masaldaki kuşlar gibi
yoksa cadı evleri, her ikimizin de ağzına sıçabilir
yayınevleri mi demeliydim acaba?
hansel ve gretel
hikâyeyi biliyorsun

ama yine de tekrar ediyorum
kazanmak istiyorsan
üzerime bahis oynama
ben zaten kaybettim
bir jokey durmadan kırbaçlıyor olsa da
daha hızlı koşayım diye

birbirinden farksız mesai saatleri
birbirinden farksız günler
birbirinden farksız insanlar
birbirinden farksız satırlar
aşağıya doğru akmakta
zaman

pardon sizinle tanışabilir miyiz?
son yazın kıyaktı
boktan yazıyorsun
yazılarımı onayla
izmir'e gelip seni becericem
kendini ne sanıyorsun
seninle sevişmek istiyorum
birlikte yaşayalım
hiç arkadaşım yok
fanzin gönder
sana daha iyi bir iş buldum
sana gönderdiğim kitabı okudun mu?
dün seni aradım, açmadın


bir saniye
bir saniye
sessizlik
bir sigara yakmam gerekiyor
ölmek için
on sene sonra görüşürüz


19 mayıs 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder