24 Ağustos 2008

sokak edebiyatı

yapmam gereken
onlarca iş varken
oturmuş şiir bekliyorum zihnime
geleceğini biliyorum
geldi belki de
bu şiir mi?
bu olabilir
yani
“bu bir şiir” demek istemedim
“beklediğim şiir, bu olabilir” demek istedim

o halde bir sigara yakmalı
şiir sigara ile yazılır
beyne gelen aşırı saldırıyı keser sigara
ve dumanla geri gitmeyip
boğulmuş ama sağ kalan saf kelimeler kalır geriye
dumanla ayıklanmış kelimeler
el işlemeye başlar
yazar geçersin
unutarak yazarsın
bir sonraki kelimeyi bilmez
bir öncekini hatırlamazsın
uzar gider aynen bu şekilde
düşünmezsin, ortaya ne çıkacak diye
ve son satıra geldiğinde
ya da biteceğini hissettiğinde
bittiğinde
kendi kendine bittiğinde şiir
dış müdahale olmadan zihne
sona erdiğinde
tamam, dersin
bir kez okuyalım
okursun sonra ve sadece
kelime hatalarını onarır
geri kalanı olduğu gibi bırakırsın
iş yayınlamaya gelir
siteni açar
girişini yapar
ve gönderirsin
pat diye girer en üstten anasayfaya
uğraşmazsın
birileri onaylasın diye beklemezsin
ve bir kaç kişiye de vermişsindir bu hakkı
onay beklemezler
seçilmiş lavuklar mıdır onlar?
neo gibi yani?
bilemiyorum..

sonra gelen yazılara göz atmak ister
ama korkarsın çokluğundan
kısa olanları hemen eler
geri kalanı bekletirsin
okuyacaksındır yakında
ve okursun da
ve her "sil" tuşuna bastığının sahibi
"her" değil aslında
içlerinden bazıları
sana gelip
"yazıma noldu" der
"bilmiyorum" dersin
"onaylanmamış olmalı herhalde
hatırlamıyorum"

hatırlamazsın gerçekten
çünkü her gün mailine bir ton yazı gelmektedir
ve yorum beklerler senden
istemezsin yorum yapmayı
sevmezsin
işine gelmez bu
çünkü
iyi veya kötü bir şey söylersen
bu, sana geri dönecektir
"sen çok mu iyi yazıyorsun sanki?"
"sen de çok iyi yazıyorsun abi"
bu tip şeyler

sonra bir de
fanzin isteyenler vardır
liste uzar gider
ikiyüzü geçer talep
ve "göndericem" dersin
"göndericem biraz sabır"

paran yoktur
fotokopi çekemez
çekince katlayamaz
katlasan da kargoya gidemezsin
ve sarktıkça sarkar dağıtım
ama mutlaka gönderilir
herkese
ve mutlaka okunur
her gelen yazı

gecikmeler için sizden özür diliyorum
ama kabul edersiniz ki
herkes gibi benim de
kendime ait bir hayatım var
bu işten para kazanmıyorum ve
para kazanmak için çalıştığım işten
arta kalan zamanları ikiye bölüyorum
sokak edebiyatı işleri ve
girdap'ın gerzek yaşam biçimi

girdap'ın gerzek yaşam biçiminde
en büyük zaman
oturup beklemeye ayrılmıştır
oturur beklersin
şiir gelsin diye değil ama
ya da öykü gelsin diye değil
hayır
sadece beklersin
duvarlar karşında
fonda bir müzik
elde sigara
kül tablosu
evet tablosu
kül tablosu ağzına kadar dolu
duruma göre çay kahve ya da alkol
her şey bakkala yazdırılmıştır
kendimi de birine yazdırsam diye düşünürsün
benim yerime o yaşasın

ve sonra
evet
bir sigara daha yakar
ve bilirsin ki
şiir yola çıkmıştır
müziğini açarsın
bir txt dosyası açarsın
ve duvarlara bakarsın
duvarlarda yazıyordur her şey
dört duvar arasına sıkışmak iyidir çoğu zaman
ve odada
seksenbindörtyüz adet
kağıt parçası birikmiştir
her birinin üzeri
karalanmış
yazılmış
çizilmiş
kusulmuş
sigara söndürülmüş
kül atılmış

içinden birini çeker
ve bunu yayınlayalım dersin
bilgisayara geçer
ve kağıttan ekrana nakliye yaparsın
oradan da siteye
bazen öyle bazen böyle

ve gerçekten içinden gelmez
bir başka yayında onaylanmayı beklemek
ama “sokak edebiyatı” gibi bir siteyi
birileri kussaydı
evet, kussaydı
ben de sanırım denerdim şansımı
çünkü benim ruhuma hitap ediyor olurdu

yayınevleri mi?
o bahsi çoktan kapattım
dergiler mi?
hayır, asla

ama artık gerçekten
insanlarla uğraşmaktan sıkıldım
bu yüzden
biraz bana da tahammül etmenizi bekliyorum sizden
"fanzin nerde kaldı bilader?"
“bilmiyorum eylül?”
“hani ağustostu?”
“param bitti, eylül?”
uzar gider
ve sanki
parayla satın aldığı bir ürün
evine teslim edilmemiş gibi gösterir tepkisini

bakın, para istemiyorum
sadece beklemenizi istiyorum
ben de bekliyorum çünkü
kitap okuyamıyorum
gazete okuyamıyorum
televizyon izlemiyorum
-bilinçli bir seçim sonuncusu, evet-
bir şikayet olarak almazsanız bunu
ben de sizinkileri
şikayet olarak almayacağım
herkes hakkını arıyor
herkes anlayış bekliyor
herkes ilgi bekliyor
ben de siz de onlar da
tanrı bile ilgi bekliyor bir çocuk gibi
ve ilgi göstermeyeni yakıcam diyor
ben yakmıyorum
tanrı da değilim
olmak da istemezdim
ve ayrıca
benden hayatımı hacılayanlarla
muhatap olmak da istemiyorum ama
mecburum buna
çalışmaya yani

hayatımı hacılayan patronlar
hayatımı hacılayan eski dostlar
hayatımı hacılayan kadınlar
herkesin bir hacılayanı var bu dünyada
ruhen ya da bedenen
çalıntı hayatlar
çalınan hayatlar

ayrıca
kolunda simgem olan bir dövme taşıyan adamı
bana sorup durmayın
ya da diğer üstün kahramanları
kimileri gider
kimileri gönderilir
kimileri gelir
sokak edebiyatı burada ve
temsil ettiği hiçbir şey yok "boşluk" dışında
ve onun yarattığı boşluk
hayatımızdaki tüm boşluklara nüfuz etmiş durumda

benim öyle en azından
geppetto'nun da öyledir
yada kurşun kalem'in
duvar dibi'nin
güzedüşen'in
fenris'in
tezer’in
demir’in
gölge'nin
tek tek sayamayacağım
şiir uzamasın
ama evet
kimileri gönderilir aramızdan
kimileri de çeker gider
ve her iki ayrılma şeklinin de tek gerçek nedeni
yazdığı gibi yaşamıyor ya da davranmıyor oluşlarıdır
kısaca samimiyet
kısaca saydamlık
kısaca kısa olmak
yazdığını ya da kendini ya da bir başkasını üstün tutmamak
ve yazdığınız ile yaşadığınız
eş değer değilse
lütfen lütfen lütfen
zamanınızı harcamayın

er yada geç
her şey patlar ve
sizler de
o gel-git safına üye olabilirsiniz
ama buradaysanız
ya da burada olmak istiyorsanız
yazmaktan ziyade
yaşamayı dikkate aldığımızı bilin
ya da ölmeyi

o yüzden tek satır yazmayan dostlarımız
sokak edebiyatı tayfasında ölüyor bizimle beraber
çünkü yazmak değil önemli olan
yaşamak
ölmek
içmek ve takılmak bir kaç saat
gelen gelir
giden gider
beat değiliz
beat olmak istemiyoruz
hiçbir şey olmak istemiyoruz
anılmak bile istemiyoruz öldükten sonra
bir şeyi başarma hırsından mahrum bırakılmış
kendi ufak hayatlarında
kendi gibi ufak insanları
mıknatıs gibi çeken
bir kaç kafası kırık elemanız sadece
ve açığız herkese
gelen gelir
giden gider
yazı arka planda kaldığı sürece
daima içebiliriz
gülebiliriz
ağlayabiliriz
ama
şunu kanıksamak gerekiyor
hiçbir şey yapmıyoruz
sadece yazıyoruz
sadece yaşıyoruz
sadece ölüyoruz
geriye kalan ne varsa
nam şan şöhret para ünvan
reklam poster röportaj haber
onların olabilir
herkes istediğini kazansın
hakkettiğini değil
istediğini kazansın herkes
hakketmese de kazansın
ben nobeli istemiyorum mesela
hakketmeyen biri de kazanabilir onu
ya da kitabım basılsın da istemiyorum
ben basıyorum zaten kitabımı
hakketmesek de, istediğimiz gibi yaşayalım istiyorum
herkes için geçerli bu
sessiz sakin kendi halinde

o yüzden
lütfen lütfen lütfen
sevin yada sevmeyin ama
övmeyin de sövmeyin de
çok sıkıldım
gerçekten sıkıldım



24.ağustos.2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder