18 Ağustos 2019

mary come alive 2

işportamız tatilden, 21 ağustos çarşamba günü dönüyor ve bir süredir devam ettiğimiz "6 gün ölüm 1 gün" hayat periyodundan sıkılmıştır. boş boş beklemesek tezgahta altı günün dört günü siftahsız geçmese, üzerine abuk subuk şeylerle baş etmek zorunda kalmasak sokakta, eski günlerdeki yani beş veya yirmi yıl önce olduğu gibi 6 gün takılırdık sokakta... hatta eski günlerdeki gibi öğlenin birinde açıp gecenin ikisininde kapatırdık)

 eski çalışma periyoduma, bu kez haftada üç gün yerine dört gün şeklinde devam ediyorum efenim. bi bok olacağından değil, üç yıl önce bisikletle geçen hatun tekrar geçer belki diye açıyorum ben tezgah, e tezgahta bir şeyler bulunmasını icap ettiğinden de, fanzin çıkarmaya devam ediyorum, tek amacı bu yani, bu siyah beyaz paçavraları çıkarmamın.. ama umudum giderek tükeniyor, hangi konuda olduğunu boş verin...

çarşamba cuma cumartesi pazar, işPORTAL tezgamız; ikinci el kitap, kendi baskımız kendimizin yazdığı bandrolsüz underground kitaplar ve çoğunu kendimizin yayınladığı, bir miktar da şehir dışından oltamıza takılan fanzinlerle, 17:00-23:30 arası, alsancak kilise sokağında (bizce adı korku parkı istasyonu olan) sokakta olacağım.

beklemeyiz. gelmezsiniz, onu da biliyoruz... : )

 20 yıldır bekliyoruz ama çok daha önemli işleriniz olmalı.

meşguliyetler ve en yakın dostlarına sürekli sürekli "abi işim var" "abi meşgulüm" "abi yorgunum" bahanaleri hakkında şunu okumuş muydunuz? https://unthatow.blogspot.com/2019/08/cok-mesgulum-hac-ben-ben-de-cok-pis.html 

pardon pardon, bölmeyeyim, işiniz var..

 üstteki gönderme, artık var olmayan ekip adlı saçmalığaydı,

o diğer "anti-girdap-timi" adını 15 yıl önce verdiğim sürekli şekil cisim yöntem ve "sigorta" değiştiren güruh da, bu postun altında ya da sonrasında sağda solda hakkımda isim vermeden, "parayla fanzin satılmaz algısı" üzerinden veya başka başka- kibrinize ve kıskançlığınıza yenik düşerek - kofti sıkıntılarınızdan doğan duruşsuz apolitik ve histerik yangınlarınızın küllerini yazarsanız, yazmaya devam ederseniz, adınıza isimli misimli daha sert dalacam disszine serimizin (etrafi ile olan) ilerleyen sayılarında.. he tabi ben 10, siz 1000 bastığınız için, değişen bir şey olmayacak... popülerite böyle bir şey, ortada bir bilinçli kitle olsaydı, hitap etme kaygısı hisseder, öyle de davranabilirdim ama ben bireylerle ilgileniyorum, tek tek, seçerek, nokta atışı yaparak, o yüzden sıkıntı yok, malzeme vermeniz dışında, siz kaybedersiniz, "konuştukça batmak" diye bir şey işitmiş miydiniz?

mesela şöyle bir malzeme, "sen solucansın"

kendime, bir tür metaforla solucan diyeli ama priapulida türünde bir solucan diyeli, altı buçuk sene oldu yavrum, hey gidi günler... neyse..

 "sonra bir gün
ruhundan bir solucan çıkmasın diye
hem de priapulida türünde bir tanesi
çıkmasın diye
hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini
ve böyle gelmiş olanın
böyle de gideceğini söylediler" devamı şu adreste: https://unthatow.blogspot.com/2009/05/mary-come-alive.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder