23 Mayıs 2020

do you understand you?

bazen, kurduğunuz bazı cümleleriniz, aslında gerçekte düşündüğünüz ve söyleyemediğiniz şeylerin haberini verir bana.niyet değil bi-Linç/altı okumasıdır. siz her ne kadar kabul etmeseniz de, okumasanız da, ve bir yazarla konuştuğunuzun farkında olmasanız da o an, duvarlarınızı aşmam zor olmadı hiçbir zaman.

üzücü şeyler vardı hep, orada, kendinizin de görmek istemeyeceğiniz şeyler.. görmek istemezsiniz, kendiniz bile kendinizi..

ben görüyorum ama. sonra evden çıkamazsın işte,virüsten önce de çıkmıyorsundurki zaten.. mümkün oldukça, ya da mümkün olmadıkça, ya da mülkün. ne biliim. kafamın içinin karmakarışık bir sandeviçten farkı yok ve ben soğansız ve yeşilliksiz demiştim, unutmuş siparişimi ileten tanıdıklarım, ayıklamaya gücüm yok, bu şekilde yersen de midem bulanıyor, kusuyorum.. şu an olduğu gibi.. /07/04/20-zabahüstü.

not: evet: yersen de, "yersem de" değil. yanlış yazarsam söylerim. iyelik ve zamir eklerinde hata yapmam. bozduğumu söylediğiniz türkçeyi de sizden daha iyi biliyorum. ve inadına "ve" ile cümleye başlayıp, inadına kafama göre, eğer dilersem "ve" bağlacından sonra virgül koyacam. onuncu kitabımı da kendim basacak olsam da. banane!

kendimden ve yaptığım işten ve duruşumdan ve söylemimden emin olduğum kadar hiçbir şeyden emin olmadım. yersen..

öyle.

23/5/2020-öğlen