22 Kasım 2012

görsel katalizör


hiç kimsenin okumadığı
aptal bir yazar olarak
ya da kendimi yazar sanarak
onca yılı geçirmiş olsam da
şimdi
daha iyi anlıyorum
okunması gereken hiçbir şey yazamamama karşılık
aslında
yazılması gereken çoğu şeyi
okumadığımı da


bu durum
aynen
urfada oxfordun
olmayışına benzememekte
olsaydı da gitmezlerdi yani
ya da gidemezlerdi


veya


akıllarına gelse de
yazmazlardı
okunulması gerekli olan
asıl meseleyi
yayınlatamazlardı da
yazmış olanları
çünkü
okuyabilecek
kimsenin olmadığını
söyleyecekti
yayınevleri
basamayacaklardı
satılamazdı
ve satılamayacak şeyler
basılamazdı


ve işin doğrusu
ufak dergileri
silik harfli
siyah beyaz ürünleri
hiç kimse
gerçek anlamda
dikkate değer
bulmazdı


ve o dergilerdeki
çoğu harf
aynı sırayla
daha alımlı ve
güzel kapaklı
bir kitapta
isim yapmış bir yazarın
adı altında
çok satanların ikamet ettiği
bir rafta
vizyona girmiş olsaydı
emin olun herkes
hakkında hiçbir şey bilmeden
ve kütüphanelerine girdikten sonra da
öğrenmeden
ilk baskısını
harcardı

22.kasım.2012


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder