27 Ekim 2012

uaew3-kendimden feragat-çıkış yazısı

ě-җΐĽ-ə

bir sonraki bölümün adı, “şiir değil bu” olacak. çünkü onlar şiir değilmiş abi. öyle karar verdi, yüksek edebiyat tahsis ve tahkik kurulu. he bazıları bunlara da fanzin, kitap vs değil diyor gerçi. herkes, her şeye bir şeyler söyleme derdinde zaten.. herkes, yapılan her şeye bir kulp takabilmenin peşinde. çünkü, pamuk prensesteki şu cadının aynasına sahip herkes. kendilerini görmüyorlar yani, o aynada. ayna ayna söyle bana, var mı benden daha iyisi bu dünyada. bir karşılaştırmadan ibaret her şey. sanki çan eğrisine tabiyiz hayatın içinde.. tanrı olsaydım, kullanılması yasak kelimeler ve hissedilmesi günah duygular şunlar olurdu: “en iyi”, “en çok”, “en güzel”, vs vs. ve “mükemmel” kelimesi şirke girerdi.

ayaklarım ağrıyor. iş yüzünden elbette. siktiğiminin işi yüzünden. çalışmak zor. çalışmak zorundayız. zor olan her şeyin zorunluluk olması üzerine düşünüyorum. çoğunluğa ayak uydurmak zorunda bırakılmak, ve onların hız deliliği yüzünden, tempoyu tutturamayıp, sürekli bi yere takılmak. ve herkesin seni geçmesi. yerinde saymana bile izin vermezler oysa. yerinde sayamazsın, her gün yenilenmelisin. ve emeğinin karşılığını alamadığını düşünürken işçiler, sana göre orada verilen emeğin bile bir anlamı yoktur. ve karşı durulması gereken şey, hak ettiğini düşündüğün karşılığı alamıyor olmandan ziyade, doğrudan, hak etmek kavramıdır. bu kavramı aşabilen insanlar arasında olur, paylaşım denilen şeyin, en üst boyutu. ve toplum adlı şeyin en ilkel evresinde, yani avcı-toplayıcı dönemde vardır sadece, o. gerçek iş bölümü denilen şey, sadece ordadır. sonrası, rol bölümüdür, iş bölümü değil. işveren-işçi bölümü gibi yani. amir-operatör bölümü gibi. baba-çocuk gibi. abi-abla gibi. sanatçı-fan gibi. toplumsal iş bölümü değil, toplumsal rol bölümü. aksini mi düşünüyorsunuz? kapışak? öne süreceğiniz tezleriniz, kişisel çıkara dayalı olmayacak ama.. nokta. (ve girdo masadan hışımla kalkarak, tuvalete doğru yönelir) [27ekim2012]



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder