16 Mart 2009

hiçbir şey görme – hiç birşey duyma

şimdi
birkaç fotoğrafa göz atıyorum da
bazı kareler canlanıyor gözümün önünde
hayır fotoğraflar yeni
canlanan kareler eski sadece

yeni fotoğraftaki yeni tiplerin
yanındaki eski birinin
yanımda olduğu günlere ait
bazı anı kırıntıları

sarhoş olunan geceler
tüm o uzun telefon konuşmaları
kahkaha
aşk
delilik ve düşler ve sihir
silinmeye yüz tutmuş olan her şeyin
bir anda renk kazanması zihninde
ve tekrardan her şeyi
bir çırpıda başa saran
yeni birkaç fotoğraf işte
sözünü ettiğim

birileri eğleniyor
ellerinde sigara var
müzik
alkol
kadınlar ve erkekler
ve böylesi partilere
ayak uyduramayan biri olarak
evde oturmuş
aptal şiirler uyduruyorum
zihnim bana oyun oynamayı sürdürürken

her şeyin sonrasını biliyorum
tüm gecelerin sonrasını mesela
herkes dağıldıktan sonra
kimin kiminle ne yaptığını

ve mahkum olmadığımı da biliyorum
bir odada tek başına
aptal düşler eşliğinde
aptal müziklerle
saatlerimi öldürmeye
şu an buradan çıkıp
sabahın beşinde dahi olsa
bir kadın bulabilirim
telefonu açar
ve alo derim mesela
ve evlerine alırlar
herhangi birisi olabilir bu
düşünmeye bile gerek duymam hatta
seçmek için

ama şıklar arasında
herhangi bir fark göremiyorsan
kestirmeden gidersin
ve ben de öyle yapıyorum galiba
orada veya burada
tek başına ya da kadınlarla
değişen bir şey olmayacak diyorum


sonuç olarak
anlatmak istediğim
yalnız olmaktan sıkıldığım
ama yeniden biriyle
bir dakikalığına bile olsaydım
kendimi tekrar burada
yenilmiş
emilmiş
ve kendi zihnimin içine
hapsedilmiş olarak bulacaktım
ileriye doğru
bir adım atmak
hiçbir şeyi değiştirmeyecek
ama belki
bu duraklama döneminde
geçmişte olanların
tekerrürü ile aramdaki
farkı iyice açıp
bir daha asla
aynı şeyleri yeni baştan
ve tekrar yeni baştan
defalarca yeni baştan
yaşamak zorunda kalmam

ara duraklardaki
ufak umut parçalarını toplamak
bizi gerçek aşka ulaştırmaz
gerçeklerden uzaklaştırır sadece
ve daha sonra
en nihayetinde
tekrar aynı odada
başka yeni resimlere bakarken
başka eski kareleri
canlandırmak zorunda kalabilirsin zihninde

o yüzden yapman gereken
sesini çıkarmadan
sessizce bekleyip
eğlenmelerini izlemek
dans etmelerini
öpüşmelerini
sevişmelerini hatta

görebildiğin kadarından
anlayabildiğin gidişata
müdahale şansın yok girdap

bırak kim ne bok yerse yesin
ve sen burada öylece bekleyip
eskiden sana sarılıp ağlayanların
şimdi başkalarıyla gülebiliyor olmasına
şaşırma

senin için
içinde bulunduğun durum
hiçbir zaman iyileşmeyecek
geçici lale devirleriyle
mutluluk oyunlarının
bir anlamı yok

her şey en nihayetinde
en başa saracak
ve sen yine burada
aynı boktan sigarayı içine çekerken
aynı boktan melodi yankılanacak odanda

hiçbir şey görme - hiçbir şey duyma

ve hiç kimse de
bu ânını
bir resimden görüp
senin için bir şiir yazmayacak

sen herkes için
üzerine düşeni yaptın
şimdi kendi üzerine düşeni
kaldırmaya çabalama sakın
ezil altında
bağırıp çağırma
hiç sesini çıkarma
yazma bile hatta


birinin de gelip
enkazından arda kalanı
koruma altına almasını
bekleme asla


16.mart.2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder