the same deep water as you
bazen
olduğunu sanırsın bazı şeylerin
düşün gerçekleştiğini
önce kurarsın düşünü
ihtimaller dahilinde
olabilecek en iyi senaryoya hazırlarsın kendini
her ne kadar karamsar olsan da
ve bir açık kapı da bırakırsın daima
ya olmazsa gibi bi his
kesinlikle olmayacak'a evrildiği anda olur her şey
bir anda
pat diye
oluyor sanırsın
oldu sanırsın
ve öğlen ortasında
en tepedeyken batar güneş bir anda
kaybolur
bir sihirbazlık gösterisi gibi
ya da güneşi en tepede iken bir anda çalmışlar gibi
açık bıraktığın kapıyı da kapatıp
tamam demişken sen
puf diye kaybolur
öğlen ortasında kör karanlığa geçiş yaparsın
bir anda
alışman lazımdı
umut etmemeliydin
kapılmamalıydın ya da
yakınlığa
herkese kapalı olan kapının
aralanmasına izin vermemeliydin
yaptın bunu
sen yaptın
her şeyi sen yaptın
senin hatan
hayaletlerin yetmedi sana
gerçeği aradın
gerçeği arzuladın
hem de defalarca
ve her seferinde
bir sigara yakmakla yetindin
geçip gidenin üzerine
bir değil bir çok
sigara üstüne sigara
gece üstüne gece
tuncay haklıydı
umut etme derken de
kendi bileklerini keserken de
seninkini de kesmeliydi aslında
istedin bunu
kendin cesaret edemedin
araba da çarpmadı onca kırmızı ışığı
hayatın boyu umursamama rağmen
sigara öldürmedi
alkol koması gelmedi
ipi bağlayamadın
silah alamadın
buradasın
hiçbir şeyin değişmeyeceğini bildiğin halde
bir şeyler değişsin diye uğraşıyorsun
kendin değişmeden
sessizce yapıyorsun bunu
politik öfkeni saklı tutarak
konuşmama hakkına sahibim
hiç konuşmadım
anlattım ama anlatılamadım
alıntılanmadım da
alındım sadece
bazen
hemen hemen her şeye
ve şimdi
sabahın beşinde
bir güneşi daha karşılıyorsun sigara eşliğinde
votkanı yudumluyorsun annenden gizlice
iş yerindekiler hiçbir şey bilmiyor
işportadakiler hiçbir şey bilmiyor
arkadaşların hiçbir şey bilmiyor
ailen hiçbir şey bilmiyor
aslına bakarsan sen de hiçbir şey bilmiyorsun
hiç anlatmadılar çünkü
çünkü sormadın
tamam deyip kabullendin
sessiz kalma hakkını kullanıp
kafanda uçuşan tilkiler de cabası oldu bu ebegümecinin
tek bir gece verin bana
‘sahte güneşler’e aldanmadığım
karanlığa alışkınım
yeter ki “fosforlu yıldızlar”
gecemin içine sıçmasın
ben yıldızlara güneşe ve aya
ve bütünüyle gökyüzüne aşığım
ve aradaki kaotik uyuma
onlarla ve hayaletlerimle
arama girmeyin
yeterli
tüm beklentim bu
insanlık aleminden
başlık the cure'ün bir şarkısının adıdır.
12 nisan 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder