21 Nisan 2018

arabölge adlı fanzin olamayan fanzinimin giriş yazısı

elinizde tuttuğunuz bu fanzini oluşturan metinler, aslen dördüncü kitabımın içinde bir bölüm olup, paramın kitaplarımı basmaya kast etmediğinden kelli, ve dahası son üç aydır hayatımın en karanlık dönemlerini yaşadığımdan mütevellit, şu ara basılmayı kendinde hak görmüş, ve fanzin olarak basılmıştır. aralara da, süs niyetine bazı kusurlar eklenmiştir.

bazen olur, uçsuz bucaksız bir çölde, güneşin ve ayın ve ta ki yıldızların bile himayesinden uzak bir şekilde yürümeye başlarsın. bu, bir anda olur. kör bir kuyuya düşersin aniden, ve seni oradan çıkarma çabası içindeki aileni ve tüm dostlarını görmezden gelirsin. gelgitlerin artar, ara ara gözüne bir yıldız ilişse bile uzun sürmez parlaması, düştüğün, düşürüldüğün, içine balıklama atladığın kuyunun üzerinden geçer gider ay, ve her ne kadar kendi çabanla çıkabilecek dahi olsan, içine atılan ipleri keser, tırmanmaktan vazgeçersin.

bir ana kadar, tek bir an, ayılmana neden olabilecek bir tokat gibi mesela, bir an gelir, tamam dersin, bu kadarı yeterli, olması gerekiyordu, oldu, yaşandı ve bitti ve dolayısıyla tekrar başa sarmanın anlamı yok faslı, dersin, içinden, geçer gider bir şey içinden, çıkar bir daha geri dönmemek üzere, ve sırf anıları hatırlamamak için dahi bile olsa, yaşamına şahane bir radikal başlangıç yaparsın, ve süreç ilerledikçe artık dokunmaz olur aklına düşen fosforlu hengame..

henüz bu noktada değilken daha, yani heceler anlamını yitirmemişken henüz, zaman zaman yüzdüğün karanlık okyanuslarda bir vakitler açığa çıkan cümleleri bir tablo haline getirmeyi diledim ve sonuç olarak karşınıza bu fanzin çıkageldi. biraz zor oldu hatırlaması ve hazırlaması, ama gerekiyordu, çünkü hayatımın kara kutusu olan kelimelerimi ve onların nüveleri halinde dağılan fanzinlerimi,  bir gün saklamaktan ve sakınmaktan vazgeçersem, işte o zaman düşeceğim asıl, çıkışı olmayan ve güneşin artık tamamen ulaşılmaz olduğu ve içinde meşaleyi ateşleyecek en ufak bir kıvılcımın dahi kalmadığı bodrum katına.  henüz zamanı var. zack kulağıma, daima fısıldasa da, “çıkış yok, bırak artık, köşene çekil, sessiz ol” ve benzeri isimli bestelerini, hayaletlerim buna izin vermeyecek, biliyorum bunu, bunu biliyorum çünkü seçil bunu biliyor. eyvallah..

not: seçil kim diye soracak olanlara, ilk romanım “geriye dönüşler”in ve arkasından basılan devamının birinci bölümünün bir tercümesini kayda almalarını rica edeceğim..
notun notu: “bunu biliyorum, çünkü tyler bunu biliyor”

21 nisan 2018 – 0727


fanzinin canisi ya da cesedi, veya iskeleti, portishead dinleyerek hazırlanmış olup, arada focus olarak this empty flow adlı mucizevi grup demlenmiştir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder