bazen olmaz. inatla çıkmaya çalışırsın kendine kazıdığın
kuyudan. bir toplu iğnenin ucu ile dokunur ruhuna bi çok şey aynı anda ve aynı
hızda. ve bu sırada seni hayatın içinde tutmak için, seslenir eşlenik
karmaşanın senfonik kuyumcuları diğer boyutlarından kulağına: “r. t. s. ö” (ve bu arada farazi&kayra adlı gruba
sağolun varolun diyeyim, ne güzel yapmışlar adamlar herbişeyi öyle)
bazen olmaz işte. 24’de “tamam” demek zorunda bırakılırsın.
kalmazsın, bırakılırsın, evet aynen böyle. üzerine alınan alınsın, korkunun
bedele faydası yok. hem 24 iyidir, saat gibi yani, yirmi dördüncü sayımız,
saatimiz. kol saatimi de 24 yıl taşımıştım ben çaldırmadan önce. hey gidi deh
dehlemeler..
bu son saat. yok la pardon, bu son sayı diyecektim.. bundan
sonra nolur bilinmez ama, ki ben biliyorum, ben her şeyi önceden biliyorum
zaten, ama buna kimseyi inandıramadığım için, değiştiremiyorum olacakları ve
ölecekleri. “gelin” diye bağırıyorum sokağın ortasında, “tayfa bi dakka
dinleyin” diye bağırıyorum, duyan yok. bu, bi çok kez oldu. en içindekine, “dur
la bi o öyle değil, yanlış yapıyorsun, ilacın ben de, hem de ne kimyasal ne de
bitkisel, kelimesel, masal gibi bi hayat yaşıyorum ben gelsene” diyorsun,
burnunun dikine gitmekle suçlanmana ramak kalıyor sonra herkes tarafından.
bu son sayı çünkü olmuyor abi. sızlanmayın “e ama daha ben
yazı göndercektim” diye. bundan sonra “csns yayınları” adlı illegal hurafe,
yazı-çizi-çiçek-kuşbörtüböcek-c4 patlayıcı ve bilimum çengelli iğne ile çingeneliğe
kapatılmıştır. çingeneliği kötü anlamda kullanmadım, onlar büyüttü beni,
belirteyim, delirtmeyin, çözerim yoksa yanlış anlayıp alınganlaşanı.. cuvara
bitti mi la?
ne diyorduk mary? şunu; bitti efenim. filmin sonu. bundan
sonra ki süreçte, yeni bir sprey serisine başlanır mı bilemiyorum ama olucak
gibi görünüyor ufukta başka bir yeni fotokopiksel ışık kumanyası, adı “2yüzlü”
olacak, yanında da “yüzsüz” adında bir ek vericez, ve dahası efenim. evet, yazı
mazı göndermeyin, ben istersem söylerim söylemeden alırım hatta, hepinizi
takipteyim orden burden, telaş etmeyin, gözlerim üzerinizde, tayfa-ı mahçube..
14 yıldır süregelen devinimsiz fırtına bir kasırgaya dönüştü
mü bilemiyorum ama bu arada evimiz ocağımız taşındı kendi kendine, artık “csns
karargah” oldu sana “csns akademi” ve yeri buca’da, ve dahası efenim, aynı
zamanda bir de “csns bar” açtık, buca korku parkı istasyonunda.. gelen gelir,
gelmeyen sağlar sizindir. bir de “!Y6 işporta” aççez alsancak kilise sokağında,
(kilişe sokağı?), ben tuncay refik özlem ve seçil ile beraber aççez, tamamdır
işte. daha ne.. zack de benden uzak durursa, pastamızda ki mumu bile üflerim.
bundan sonra ki her türlü nevrotik biyorganizma
güdülenmesini eski yayın organlarımızdan değil, şurden dikilizleyebiliyorsunuz:
unthatow.blogspot.com
hadi kalın sağlıcakla.. eyvalla..
girdap zack unthatow
a.k.a sallapati demlik kaşığı
10.tem.2014
10:55
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder