1.
“32 yaşında, kadın, bankacı,
maddi durumu iyi, sevgilisi aldatıyo bunu, kavga etmişler, bankta oturuyo,
öğlen arası”
evet.. burada bir haksızlık var..
size de öyle gelmiyor mu? neden mi bahsediyorum? bakın şimdi, sevgilimle bir
iddiaya girdik, bir betimleme yapacaktık, bir karakteri betimlicektik, ama
karaktere odaklanamıyorum.. bi defa karakteri neden o seçiyor? bir ikincisi, 3.
tekil yazamayan biriyim ben, bunu bilmiyor mu? neden kadın bir karakteri
betimliyoruz? evet evet, feminist damarlar.. aklı sıra beni, kendi ağzımdan bir
kadını betimlemek zorunda bırakarak intikamını alacak… ama hiç önemli değil.. o
düşünsün dursun.. ben başarabilirim. evet yapabilirim… başlıyoruz.. hazırmısınız?
2.
bi saniye. bi saniye.. yanlış
fon. evet yanlış fon. babes in toyland’ı seçmeliydim..
kadın. 32 yaşında. aldatılmış..
öfkeli.. intikam planları yapmakta. bunu en iyi kat’in sesi iter beynime..
evet. pekala.. her şey hazır mı.. ah. sigara. sigara olmalı. evet kadının
ağzında sigara var.. pekala. zorla. zorla. girdap ve kadın göz göze geliyor. ha
siktir. kendini çıkar öyküden.. kadını anlatıyorsun kendini değil.. aptal… her şeyin
içine etme.. kendini sıfırla ve kadına odaklanan.. kat.. evet.. kat ve kadın…
bu da olmadı. öyküyü başa sar. çekim iki sahne beş.. motor.
3.
32 yaşında.. ve aldatılmış..
düşünüp duruyor. elinde sigara. hiçbir şey umurunda değil.. önünden bir sürü
herif geçiyor.. koşu yolu burası.. sahilden bir sürü genç yakışıklı sportmen
herif geçiyor. atlet şort. çok seksi görünüyorlar. ama görmüyor.. kadına
odaklanmış. kendi yerine tercih edilen kadına. kıskançlık krizi..
canı sıkkın.. öfke. hırs. eziklik
hissi. yalnızlık hissi. kendini değersiz hissetme hissi. (eleştirmenlerim
buraya takılıp başıma atmak için taş aramaya gidebilir, sadık okuyucularım
parantez içlerini es geçsin bundan sonra)
ne diyorduk. pekala.. başa sar..
çekim iki sahne altı..
4.
32 yaşında. ve aldatılmış..
düşünüp duruyor.. bir sürü erkek geçiyor önünden. ama can sıkıntısı seksi
aklına getirmiyor.. iş kıyafetini o gün değiştirmeyi unutmuş bankadan çıkarken.
bir etek, gömlek, güzel bir makyaj, parfüm, ve hesap makinesi… hesap makinesi?
bir saniye burada düşünmem lazım. bankada elinin altında bilgisayar var. hesap
makinesi mazide kaldı. hah, hatırladım eksik ruhu: ben her öyküme, zaman ve
mekan tasviri ile başlarım. stop. çekip iki sahne yedi..
5.
2005 yılı.. şehir ve bölge
bilinmiyor. bir sahil. bankta oturan genç güzel ve aldatılmış bir kadın. bankta
oturuyor.. burası aynı zamanda önünden koşu parkurunun geçtiği bir bölge. ama
kadın görmüyor o genç yakışıklı seksi erkekleri. kadın aldatılmış. ezik.
değersiz. aslında öyle değil, hiçbir insan, gerçekte, ezik ve değersiz değildir.
sadece öyle hissederler… pekala pekala.. elinde simit olsun. evet. simidini
yiyen bir kadın, aklından kocasına ilk aşık olduğu gün geçiyor.. ve şimdiki
zaman. aldatılmak nedir? aldatma fili. kökeni. lanet olsun, yazı yazarken
ihtiyacım olan bilgileri yazıyı kesip araştıramam. şimdi sırası değil. (“daha
çok kitap okumalısın girdap, romanları siktir et, araştırma oku, teknik
bilgileri kavra”)
kadın kendi kendine konuşmaya
başlar….
“aslında, düşünüyorum da, beni
kızdıran ney acaba? o şırfıntıyı gördüm. onu kocamla öpüşürken gördüm. kocam
onun üzerindeyken onları gördüm. kocam boşalırken, “bu hayatımda yaşadığım en
iyi şey” derken onları izliyordum. evet.. ama beni kızdıran ney.. düşün lanet
olası… daha önce de kocan başkalarını düzdü. senden önce. senden yıllar önce de
düzdü o başkalarını. onlar neden seni bu kadar yaralamadı. şimdi sorun ne.
aslında, yani bana göre, o kadınla kocamı beraber gördüğümde, hiç bişi
hissetmedim. ama kocamı aradım.. ve telefonu kapattı. denemek istedim. ve
telefonu açıp, “aşkım çok meşgulüm, toplantım bitince seni arıcam” deseydi, bu
kadar kızmazdım.. bana dönüp, “çok meşgulüm, toplantım bitince seni arıcam”
dedi.. lanet olsun.. lanet olsun.. sonra o kadına dönüp, ben bir hiçmişim gibi,
askerlik arkadaşının onu yemeğe davet ettiğini söyledi. lanet olsun. beni
aldatmıyor. kadını aldatıyor.. beni kadın öğrenirse kadını kaybedebilir. bu
yüzden beni de aldatıyor. kendini de aldatıyor. lanet olsun”
4 kasım 2007
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder