24 Nisan 2020

gül gül öldük

anı ile karışık anektod: iki sene önce. benim yaşlarımda (otuzların son yılları) bir hatun tezgaha geldi. tezgaha bakıyor.sonra gözü benim kitaplara gitti. kendi yazdıklarıma yani. fiyatını sordu.dedim 20 lira. bunlar niye pahalı diğerleri ucuz dedi (5-10 fiyat. bir kaçı 50-100 onları sormadı) dedim ben yazdım kendimiz basıyoz vs. maliyet yüksek. aldı ikinci kitabı. ayağa kalktı. okuyor rast gele. sayfaları. dizeler var. kahkalarla gülüyor. ama nasıl kahkaha. hayret ettim. felakat acılara garg olduğum bir dönemin mahsülü onlar çünkü. on onbeş dk filan hem okuyor hem gülüyor, yoldan geçen de bakıyor garip garip. ki kötü bir özelliktir bu bakış olayı. neyse. aha dedim şarabı alacaz galiba,sattık kitabı. "ben bunu dönüşte alayım" dedi, "kaça kadar burdasın." dedim en erken 23:15 veya sabaha kadar duruyorum. dönüşte alayım. gitti. biz de kahkalardan aldığımız keyfimizle kaldık (keyiflendirdi yani beni de, cidden, ama acı var o kitapta) dönmedi, almadı, bir daha görmedim. sokaktan sık geçen biri ise hatırlarım abi. simayı. isim hafızam bok gibi, sima hafızam sağlam. neyse bu arada bazı başkasının ya da benim, gülünecek hiçbir yanı olmayan postlarına da gülücük atanlar var. ama yüzde doksana doksan beşe komik gelmez yani. 

he ben de ortada hiç bi bok yokken, mesela film izlerken bir iki üç beş kişi ile veya yalnız, alakasız yerde kahkaha atarım, millet de neye güldüğümü anlamaz. anlatmam da. bireysel o. 

güzel yani.. gülebiliyo olmak da.. 

o hatun gibi "dönüşte uğrarım" olmasın.. dönülmez akşamın ufkundayız çünkü. şaka değil. zamanı gelince zaten haklı çıkçam da. zaman makinem var benim. gördüm geleceği. zemt ışınlanma teknolojiisi ile de geziyom dünyayı. galaksiyi. simetrik/asimetrik evrenleri.. biliyonuz. dönüşte uğranılmayacak zamanlar. yol bitiyor. "geriye dönüşler" de..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder