14 Nisan 2020

"biraz kimsesiz kalabilir miyiz lütfen?" herkes için geçerli..

daha önce de face'de ileti olarak yazdım.. ama şu an başka bir ruh hali ile tekrar geçiyorum.

eski, yani şu hesaptan " Girdap "şu an kullandığıma geçerken en son Arkana'nın fotosu profil resmi olarak kaldı. sonraki gelişmelerden de inadına değiştirmedim, her gelen arkadaşlık isteğini de inadına onaylıyorum, hemen ardından mesajlar mesajlar. cevap da yazıyorum kimseyi işletmeden. nereye varıcak bilmiyorum.. sadece merak ediyorum. ama biri "sana aşık oldum dedi" eşcinsel misin? dedim ki oladabilirdi, yadırgamam, "yoo hayır" şeklinde ama devamında sert bir tepki verdi, bi profile bak istersen diğer fotolara dedim sonra özürler yağdı. biri de yurt dışından yaşıyor, benle elele verip dünyayı kurtarıcak, sonra duvarlara herkes adımızı yazıcakmış. komik mi!? bana komik gelmiyor, eğlenmiyorum da, nereye varıcak, 450-500 sayısını 11 yıldır aşmayan arkadaş listem, 5000 limitine ardından takipçi sayım on bine filan çıkıcak herhalde orada ama, ben bu durumdan eğlenmiyorum. fazlasıyla da rahatsızım üstelik. sadece nereye varacağını merak ediyorum. başka bir çok şeyden de rahatsızım gerçi. sanal dünya bana giderek giderek giderek daha fazla, iyi gelmemeye başladı. soulseek iyi ama. orada her şey net. dolambaçlı yollar yok. günün her saati oradayım zaten..

çoğunluğu okuyan eden, belli bir birikime, hadi o sevmediğim tabir ile: "entelektüel seviyede" olduğunu en azından birilerinin veya kendilerinin düşündüğü ve bir çok ortak arkadaşımında (en azından ark listesi bazında) olduğu, solcu-gominist-anarko-kemalist kısaca o birilerinin aşağıladığı insanlardan farklı davranmayan ama farklı bir politik algı tutum söyleme sahip olup, diğerlerini de büyük olasılıkla aşağılayan (tahmin bu, tahmin de bulunmama izin var öyle değil mi?) insanlar olabilir, kendileri de o kesimden sadece içi boş kuru bir "muhalif" olmakla "ayrılan" bahsettiğim "yığın." olmayadabilir. ben sıkıldım.

zaten sıkılmıştım da epey bir zaman önce, geçen sene, sonra yazın, sonra geçen kış ortası.. ama bir noktada, "dur" demesi de lazım insanın kendisine..

arkana'ya da dedim, senin fotoları kullanıp bi de insta'da fake hesap açsam türkçe yazsam ama, izin veriyon mu? fenomen olup reklam filan alayım bare ileride, şarap parası çıksın. "kafana göre takıl" dedi. "la madem öyle para gönder de içek" dedim. "ne parası lan, benle mi kazandın" dedi, cimri çıktı... şaka tabii.. neyse..

zannediyorum ve umarım, bir süre, kısa ya da uzun, bir süre, sosyal medya platformlarında olmucam. GNU tabanlı sosyal medyalar ve, irc/soulseek, private torrent kanallarındaki forumlar hariç diyelim. onlarda da rahatsızlık veren durumlar yaşanmıyor zaten. daha çok, gerçek paylaşım ve dayanışma üzerine kurulu yapılar olduğu için.

iletişim için  iletişmek isteyenlerce, var ise yani, iletişmek isteyen, telefon e-posta sitenin "illetişim" kısmında yazıyor.


olmayan salgınla mücadelesinde başarılar herkese.. bir gün bir çok ülkede planlandığı gibi, karantina sonrası eylem gibi şansımız varsa, oralarda olurum, umarım olur, umarım olurum değil, zaten olurum da, umarım öyle bir şansımız olur ki bu algı ile de umudum az.

yeni bi zine vs yaparsam da, siteye eklerim zaten pdf'ini ama taratamıyorum yaptıklarımı, fotokopyacım da tükkanı kapattı, virüs dalgasına, üniv de kapalı olunca. du bahalım. corona geçer de (ki kısa vadede sanmıyorum) sokaklara çıkılmaya başlanırsa da, tezgahta olurum, müzik, alkol, ve fanzinlerle..

peace..

love

RÉVOLTE

"beni kavganıza çağırın" 😉

diğer siteden de farklı bişiler paslarım arada, e-zine. bura sadece yazı mazı gönderileri için.

...

kelime kelime tane tane.. aşağıdakiler.. zaten bugüne kadar 10bin sayfa yazı, 100 saatten fazla kendi kendime konuştuğum radyo yayını yapmışım. kendi cümlelerime bile yabancılaştım. o yüzden müzik:

bir playlist, isyan umut, barış ve aşk'ı içinde sentezlediğim, kendim için:

https://www.youtube.com/playlist?list=PL1pJioMITRUY22DQ3c5VQ8AXGhHuFBN92


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder