denek
bir sigara yaktı. ardından bir sigara daha. ilkini kül
tablasında görünce fark etti, biri bitmeden diğerini yaktığını.
barda oturuyorlardı. evlerindeki barda. yani oturma
odasında. arkadaşlarıyla. bir mucizeyi bekliyor gibiydiler.
hava kararmıştı ve saat dokuza geliyordu. bir eylül gecesi.
evde. ölümüne sarhoş bir halde.
sabahın erken saatlerinde içmeye başlamış ve hiç ara
vermemişti henüz. dün de böyle geçmişti. ondan önceki de. ve şimdi kül
tablosunda kendisine ait üç sigara olmuştu. biri bitmeden diğeri, diğeri
bitmeden öteki. orospu, dedi, bu sigaralar çok orospu, kibrit de pezevenkleri.
ne anlama geldiğini bilmediği onlarca cümle kurup duruyordu.
televizyonu açın dedi ardından. televizyonu açalım adamım. sayısal oynamıştım
dün akşam.
buradan günün cumartesi olduğunu çıkartıyoruz. ve henüz kaç
kişi olduklarını bilmiyoruz. ben de bilmiyorum. henüz kurgulamadım bunu. belki
de asla kurgulayamıycam. çünkü sıkılıyorum.
sabahtı. sabahın erken saatleri. ve alkol almam yasaktı
çünkü ilaç kullanıyordum. psikolojik saçmalıklar. akineton, rixper, serequal,
çay veya kahve ve su ve sigara ve bi parça ekmek. sayısal oynamayı da
unutmuştum hem. evden çıkıp büfeye gitmeye de mecalim yoktu. uzaktı sayısalcı.
evde oturmuş, akineton kafasının geçmesini beklerken bir sigara yaktım.
ardından bir sigara daha, biri bitince diğeri.
yazamıyordum. farkındaydım. sıkılmıştım. hemen hemen her
şeyden. ölüme doğru bir hamle daha yapıp, çakmağa uzandım. kimse gelmeyecekti.
kimseyle görüşülmeyecekti. kimse görüşmeyecekti. kimseyle görüşmeyecektim. tümcelerde
ki yüklemin şahıs durumuna karar veremiyordum son zamanlarda. deneysel
takılıyordum.
sikerim işini deyip istifa ettiğimde başladı her şey. hatta
daha önce, kolum kırılıp da rapor aldığımda. en güzel zamanlarımı geçirdim
ardından gelicek en kötü zamanlarımı hesap etmeden.
ve şimdi burada durmuş, bir öykü çıkarmaya çalışıyorum.
öykümden kendimi çıkarıp yazmayı. baştan başlayak mı?
bir sigara yaktı. ardından bir sigara daha yakamayacağının
bilincinde olarak. bitmişti sigara. ve para yoktu. ve bakkal artık yazmıyordu.
bekledi. ta ki lanet telefon peş peşe iki kez çalana dek. günlerden cumaydı ve
sayısala umut bağlamışsa, bitti demekti. ruhen ve bedenen bitik. her iki
telefon çalması da bankalardan geliyordu ve açmıyordu telefonları.
bir iş bulmalıyım dedi. ama önce beni sarhoş eden haplardan
kurtulunulmalı. barda oturuyorlardı. alsancak’ta ki barda.
kimseye hiçbir şey anlatmadan eve geldi. intihara göz kırıp,
ocağa açtı. sigara ile yakarak. bir şeyler yemeli dedi. sarhoş olamayacak kadar içebiliyordu, belki
bir bira. günlerden cumartesiydi ve rakamlara inanmıyordu, sözel loto gibi bir
şey olsa, öykülerini sürerdi sahaya. yapmadı. bekledi. ta ki, hapın getirdiği
uyku, bedenini bir süreliğine teslim alana kadar. sigara üstüne sigara, fiyasko
üstüne fiyasko. dedi ve uyudu.
6.eylül.2014 – 12:12
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder