14 Mart 2008

eski güzel günler

adamın biri geliyor
ve yazdıklarımı beğendiğini söylüyor
eyvallah diyorum
değişik bir tarzım varmış
ve kendisi de yazıyormuş
ona da eyvallah diyorum, herkes yazıyor, yazabilir
ve esasen
bir kum torbasının ne kadar tarzı varsa
benim de o kadar olabilir demek geliyor içimden
demiyorum
susuyorum
konuşmaya istekli değilim
sıkılıyorum
gerginim
sarhoşum

ve sorular devam ediyor
ardı arkası kesilmeden
her soruya sadece cevap verip
aynı soru kipini
“ya sen” diyerek geri iade etmiyorum
anlamalı diye düşünüyorum
konuşmak istemediğimi
en azından bugün
ya da
sadece beleş bira için bulunduğumu burada,
oysa bu
durumu daha da kötüleştirmekten başka bir işe yaramıyor
nerde oturuyorsun
çalışıyor musun
hangi okula gidiyorsun
kimleri okursun
hangi filmleri seviyorsun
gerçek adın ne
hebele hübele
kendimi bir röportaj veriyormuş gibi hissediyorum
ki vermişliğimde var daha önce
birkaç fanzin, birkaç dergi, ot ve bok
ki sıkıcı
ki gereksiz
ki üzerinde iyice araştırılma yapılması gereken bir mesele bu
ve ben üzerinde iyice araştırılması gereken bir ürün değilim
ve bekliyorum
ve zaman öldürmek için sorulara cevap verirken
yalanlar uyduruyorum arada bir
kendime önemli bir yazar süsü veriyorum
şaşalı
klas
ve aynı anda
ve aynı odada
bir hatun gözlerini bana dikmiş
bir dahi olduğumu sezinliyor
geceyi benimle geçirmeye hazır
geceyi kendimle bile geçirmeye hazır hissetmiyorum oysa
bir an önce sızıp
sabahın köründe baş ağrısı ile uyanınca da
bu lanet yerden çıkıp gitmek istiyorum
senaryo tekrar ediyor

bu kez
eve yeni gelen başka bir tip
aynı soruları soruyor
onların misafiriyim
karşı koyamıyorum
hiçbir şeye karşı koyamıyorum
üzerime akın eden sinekler ordusu
biri şifonu çekmeli diye düşünüyorum
lağıma gönderilmem için
ve karşımdaki hatuna arada bir bakıp
bana baktığını gördükçe
ilham alıyorum
daha çok yalan söylüyorum böylece
daha havalı
ve daha çok boka sarması için her şeyin

ve daima bir uyum sorunu peşimde
birazdan iki tip evine gidecek
diğer iki hatun bana şurada uyuyabilirsin diyecek
biri gece yanıma gelecek
ben gidip birkaç bira daha almamız gerek diyicem
para verecekler
ruh verecekler
sihir verecekler
ve hayatta kalma şansımızın giderek azaldığı bir günde
öksürükten boğularak, bir sigara daha alıcam onlardan
derin bir müzik bilgim olduğunu düşünecekler
harikulade boklar zırvalayıp
hiçbir şeyi umursamayan
bir süperman olduğumu düşünecekler
içlerinden biri bana aşık olacak
içlerinden biri ona karşı koyamayacak
ve her şey
sihrin bozulup
ilginin azaldığı
ve tüm balonların patladığı
o ölüm anına kadar
devam edecek
hepsi bu

sonrası tekrar
aynı senaryo
klişe
baştan savma
tutarsız

ve şimdi
o günden bu güne geçen
dört koca yılı düşününce
üzerine bu kadar uzun bir şiiri feda edebileceğim
o kadar da önemli olmayan
sıradan, kasvetli, kapalı, salak günlerimden
kaç tane kaldı diye düşünüyorum
yanlış atlar
yanlış maçlar
ve yanlış hatunlar
anafikir bu
nokta

14.mart.2008



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder