adamın
biri geliyor
ve
yazdıklarımı beğendiğini söylüyor
eyvallah
diyorum
değişik
bir tarzım varmış
ve
kendisi de yazıyormuş
ona
da eyvallah diyorum, herkes yazıyor, yazabilir
ve
esasen
bir
kum torbasının ne kadar tarzı varsa
benim
de o kadar olabilir demek geliyor içimden
demiyorum
susuyorum
konuşmaya
istekli değilim
sıkılıyorum
gerginim
sarhoşum
ve
sorular devam ediyor
ardı
arkası kesilmeden
her
soruya sadece cevap verip
aynı
soru kipini
“ya
sen” diyerek geri iade etmiyorum
anlamalı
diye düşünüyorum
konuşmak
istemediğimi
en
azından bugün
ya
da
sadece
beleş bira için bulunduğumu burada,
oysa
bu
durumu
daha da kötüleştirmekten başka bir işe yaramıyor
nerde
oturuyorsun
çalışıyor
musun
hangi
okula gidiyorsun
kimleri
okursun
hangi
filmleri seviyorsun
gerçek
adın ne
hebele
hübele
kendimi
bir röportaj veriyormuş gibi hissediyorum
ki
vermişliğimde var daha önce
birkaç
fanzin, birkaç dergi, ot ve bok
ki
sıkıcı
ki
gereksiz
ki
üzerinde iyice araştırılma yapılması gereken bir mesele bu
ve
ben üzerinde iyice araştırılması gereken bir ürün değilim
ve
bekliyorum
ve
zaman öldürmek için sorulara cevap verirken
yalanlar
uyduruyorum arada bir
kendime
önemli bir yazar süsü veriyorum
şaşalı
klas
ve
aynı anda
ve
aynı odada
bir
hatun gözlerini bana dikmiş
bir
dahi olduğumu sezinliyor
geceyi
benimle geçirmeye hazır
geceyi
kendimle bile geçirmeye hazır hissetmiyorum oysa
bir
an önce sızıp
sabahın
köründe baş ağrısı ile uyanınca da
bu
lanet yerden çıkıp gitmek istiyorum
senaryo
tekrar ediyor
bu
kez
eve
yeni gelen başka bir tip
aynı
soruları soruyor
onların
misafiriyim
karşı
koyamıyorum
hiçbir
şeye karşı koyamıyorum
üzerime
akın eden sinekler ordusu
biri
şifonu çekmeli diye düşünüyorum
lağıma
gönderilmem için
ve
karşımdaki hatuna arada bir bakıp
bana
baktığını gördükçe
ilham
alıyorum
daha
çok yalan söylüyorum böylece
daha
havalı
ve
daha çok boka sarması için her şeyin
ve
daima bir uyum sorunu peşimde
birazdan
iki tip evine gidecek
diğer
iki hatun bana şurada uyuyabilirsin diyecek
biri
gece yanıma gelecek
ben
gidip birkaç bira daha almamız gerek diyicem
para
verecekler
ruh
verecekler
sihir
verecekler
ve
hayatta kalma şansımızın giderek azaldığı bir günde
öksürükten
boğularak, bir sigara daha alıcam onlardan
derin
bir müzik bilgim olduğunu düşünecekler
harikulade
boklar zırvalayıp
hiçbir
şeyi umursamayan
bir
süperman olduğumu düşünecekler
içlerinden
biri bana aşık olacak
içlerinden
biri ona karşı koyamayacak
ve
her şey
sihrin
bozulup
ilginin
azaldığı
ve
tüm balonların patladığı
o
ölüm anına kadar
devam
edecek
hepsi
bu
sonrası
tekrar
aynı
senaryo
klişe
baştan
savma
tutarsız
ve
şimdi
o
günden bu güne geçen
dört
koca yılı düşününce
üzerine
bu kadar uzun bir şiiri feda edebileceğim
o
kadar da önemli olmayan
sıradan,
kasvetli, kapalı, salak günlerimden
kaç
tane kaldı diye düşünüyorum
yanlış
atlar
yanlış
maçlar
ve
yanlış hatunlar
anafikir
bu
nokta
14.mart.2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder