10 Ekim 2004

kolaj edebiyatı

     kolaj Edebiyatı

her şeyin saçma geldiği ve yok olmanın bile bir anlam ifade etmediği zamanlardan biriydi. iyi yazıyordum o aralar. iyi derken, çok yazıyordum demek istiyorum. ve para geliyordu işte bir şekilde, ve içiyordum. ve bir gece, ilahı çektim içime, bir süre sonra çenem uyuştu, ani oldu bu, hiç böyle olmamıştı, beynimin arka kısmı ağrıyordu, ve devam etti gece. gece hep devam eder zaten, ama bazen duvar saatinin akrebini izlemek gibi gelir size havanın aydınlanışı. elime kumandayı alıp 134 kanala teker teker ve birer saniye takılarak 2 dakika 14 saniye tükettim, bu iyi geldi ruhuma. izlenebilicek bir şey bulmak değildi niyetim, ki televizyonda kanal gezerken istediğim tek şey zaman geçirmektir, ne kadar çok kanal o kadar çok 1 saniye. ufak bir cd çalarım vardı. bir cd takılıydı,  sürekli dönüp duruyordu parçalar rastgele bir şekilde. o an krazy çalıyordu, ve gerçekten deli gibi hissediyordum. isteksiz bir şekilde alete uzanıp, bu şarkıyı kesintisiz çalması için gereken düğmeye bastım. ve bekledim. bunun kaçıncı olduğunu bilmiyordum ama sanırım gene yeniden başlayacaktım. "gene yeniden” başlamak üzere olan şeyin ne olduğundan daha çok bu iki kelimenin aynı anlama geldiği ve  arkaarkaya kullanmanın manasız olduğunu düşünenleri siklemiyordum. bir yere gittiğim yoktu ve biryerden de geliyor değildim, sadece bir format atıcaktım hayatıma o gece, hepsi bu. evet evet, çok klişe cümleler kullanıyorum, ama napabilirim? neyin klişeleştiğini belirleyen ben değilim, ben konuşurum, siz etiketlendirirsiniz, olay bundan ibaret. "sürrealist akımın öncülerinde olan" diye girer biri lafa, bir başkasının hayatıdır söz konusu olan ve herif çoktan yokolmuştur zaten. ben öldükten sonra hakkımda metiyeler düzülmesi kimin umrunda? benim değil. yaşayamadıktan sonra, napayım adımın anılmasını. hem herhangi bir akıma da ait değilim ki. neden gruplandırılıyoruz? O an tek istediğim krazy'yi dinlemekti, bu aptal düşüncelerle neden meşgul ediyordumki sikik beynimi. 2 dakika 14 saniye daha tüketmek için kumandayı elime almışken kapı çaldı. saate baktım, ikiyi on dört geçiyordu ve hava karanlıktı. toplarsam yedi ederdi, sadece aptal bir tesadüf dostum, kapıyı aç, sikmişim mucizeyi. "kim o", "Bana bi sigara uzat adamım!".[1] açtım kapıyı. içeri girdi. az önce benim oturduğum yere oturup öykülerimi aldı eline. cd dönmeye devam ediyordu, ve bende 96’da çarmığa gerilen siyah isa'ya bakıyordum uzaktan. evet, olabilir, neden olmasın, belkide gerçekten ölmemiştir.  elimdeki üçlüden derin bir nefes alıp ona uzattım, "Deli gibi hissetmeme neden oldular"[2] dedim. "geçen yıl zor bir yıldı ama hayat devam ediyor".[3] dedi. derin bir nefes. gözünü tekrar öykülere dikti ve ben ayağa kalkıp mutfağa gittim. Hennesey. ona ve bana. "benden çok sık söz ediyorsun" dedi bana, sende benden söz ediyor gibiydin dedim, her cümlen benim cümlem gibi, söylemek istediklerimi söylüyor, yapmak istediklerimi yapıyor ve yaşamak istediğim gibi yaşıyordun. - benim istediğim bu değildi dedi "tek isteğim, sevmediğim bu kıskanç korkak itlerin üzerine çıkmaktı"[4] geçen gün herifin teki ile senin hakkında söz ediyorduk dedim. ve bana ‘kendini boşu boşuna öldürttü o, susabilirdi, çok fazla işe burnunu soktu, aptalcaydı’ dedi dedim. bundan haberim yok dedi bana.
"herifin teki, 70lerin rock'ını dinliyormuş, benim 4 cd'mi hacıladı hatta, dinleyebileceği şeyler değil, ki bunun önemi de yok öyleleri için, bilirsin, ve daha bi ton ıvır zıvır, böcek öldürmeyip alkol kullanmayan ve et yemeyen insan türlerinden. ve birde devrimci, hayatını buna adamış, bu uğurda ölebilir. ve senin çok konuşarak hayatını mahvettiğini söylüyor, ve dünyayı değiştirmek istiyor,"
"değişmez. böyle kurulmuş işte"[5]
"hı hı" parmaklarımın arasında çıtır çıtır yanan tanrıya göz atıp, "Yeşil", dedim, "Zencinin hayal görmesine neden oldu". Hala onun bir halüsyünasyon olduğunu düşünüyordum.
"Niye ota sarılıp Tanrıya uçmak için dua ediyorsun"[6] dedi.
"Acıyı gidermesi için bir marihuana içiyorum ve uçmuş olmasaydım, belki de beynimi dağıtmayı denerdim"[7] dedim.
"rahatla” dedi “Gangster yaşamı faturaları öder"[8]
"Uzun bir yol katettim ama hala gidecek çok yolum var"[9] dedim,
"artık gitmeliyim" dedi.
"Hennesey'nin beşte birini içtin sağlıklı olduğunu sanmıyorum" dedim.
"kapalı bir tabut ve orda kimsecikler yok"[10] dedi. "yapman gerekeni yap,     Vahşileş, ama akıllı ol. Oyunu kurallarına göre oyna. Bazen karışık oluyo biliyorum. Ama oyunun kuralları seni kazandıracak, hergün.  Bu yılan ve sahtekarlara dikkat et,"[11]. Öğütlerin için teşekkür ederim demek istedim ama konuşmaya çalıştığımda çıkan şey buydu - tüm duyduğum buydu.
ve kapıyı açtı. çıktı. merdivenlerden aşağıya indiğini sanmıyorum, ayak sesi yoktu, görüntü de yok oldu. kapıyı örtüp içeri geçtim ve az önce bahsettiğim o zamanı atlattığımı farkettim. (“Gerçek arkadaşlar seni zor durumdan çıkarır”-pac), genelde böyle zamanlarda herşeyimi yakarım, ayırt etmem, tümü yakılır ve üzerine kötü bir uykuya yatılır. sabah uyanırsınız ve "yeniden yazabilicekmiyim acaba aynı şeyleri" dersiniz. mütamadiyen yılda bir kez bu bana olur, herşey yakılır, herşeyden vazgeçilir, ve ölmek bile aptalca gelir o an. eğer ölmek bile aptalca geliyorsa, o halde kaçılabilicek hiçbiryer yok demektir. 
beynimin arka kısmındaki ağrı devam ediyordu, içeriye geçip boş hennesey şişesini elime aldım ve cd player'a fırlattım. alet sabah uyandığımda çalışmıyordu, oysa o gece, üzerinde patlayan şişeye rağmen müzik kesilmemişti. beynimin bana oynadığı bir oyundu hepsi. yada gerçekten tanrım beni ziyaret etmişti. ve o gece nereye gittiğimi anladım, beni hiçbirşey kurtaramaz. o yüzden şimdi öykülerimi okuyup okuyup, aptal ve iğreti bir gülümseyişle bana, kolaj edebiyatı yaptığımı ve boş işlerle uğraştığımı iddia eden o piçe şunu söyleyeceğim, bu bir kolaj edebiyatı. ve “öleceğim kesin olsa da, nefes alamayana kadar içicem”pac…  [ 10.10.2004 – 04:25 ]



[1] 2pac - Krazy
[2] 2pac - Krazy
[3] 2pac - Krazy
[4] 2pac - Ambitionz az a ridah
[5] 2pac – Keep ya Head Up
[6] 2pac – Street Fame
[7] 2pac – Lord Knows
[8] 2pac – Street Fame
[9] 2pac - krazy
[10] 2pac – Only Fear of Death
[11] 2pac - Letter 2 My Unborn Child

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder